MENÜ

Kaan Bora müthiş galayı izledi ve yazdı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tarihi geceden taşanlar
FIFA ve Fransız spor gazetesi L’Equipe’in iki yıldır ortaklaşa düzenlediği ‘FIFA Altın Top’a (Ballon D’Or) damgasını vuran takım yine Barcelona oldu. Geçtiğimiz yıl Lionel Messi, Altın Top’u alırken, en iyi teknik adam Jose Mourinho seçilmişti. Ancak bu kez Pep Guardiola’nın bu ödülü kazanmasıyla Barça sahadaki üstünlüğünü podyuma da taşıyıp, en iyi olduğunu yine tescilledi. Gecenin en büyük sürprizi yılın golü ödülünün Neymar’a verilmesiydi. Herkes unvanın, estetik açıdan müthiş bir vuruşla ezeli rakibi M.City’nin ağlarını havalandıran M.United’lı Wayne Rooney’ye gitmesini beklerken, Flamengo karşısında sıradışı resitalini golle sonuçlandıran Santos’lu yıldız kazanan ilan edildi.

‘Pique’nin kız arkadaşı’
Zürih’te en çok ilgi çeken kişisi kısmen futbolun içinde olan ama aslen sanat dünyasının popüler isimlerinden Shakira’ydı. Gala’ya erkek arkadaşı Pique ile birlikte gelen Kolombiyalı şarkıcı, sahnede 70’ini çoktan devirmiş FIFA Başkanı Sepp Blatter ile 2010 Dünya Kupası’nın unutulmaz şarkısı ‘waka waka’ eşliğinde dans etti. Guardiola da ödülünü alırken, “Sayın FİFA Başkanı Blatter, UEFA Başkanı Platini ve Pique’nin kız arkadaşı Shakira, hoşgeldiniz” diyerek gecenin esprisini patlattı.Dünyada yılın bayan futbolcusu seçilen Japon Homare Sawa’nın ödülünü almak için podyuma geleneksel giysileri ‘kimono’ ile çıkması gecenin renkleri anlarındandı.

Ronaldo’dan anlamlı sözler
Daha önce bu ödülü kazanan isimlerden olan ve ölümcül ‘Deng Humma’sı hastalığını atlatan Ronaldo’nun aşırı kilolarından kaynaklanan sağlıksız görüntüsü hayranlarını üzdü. Henüz 35 yaşında sahalara veda eden ve şimdi 45 gibi duran Ronaldo’nun Messi’ye ‘Altın Top’u takdim ederken, “Daha önce üç kez kazandığım bu ödülü burada başka birine vermek, insanı garip duygular içerisine sürüklüyor. Ancak futbola çok şey borçluyum ve futbolun bana kazandırdıkları yüzünden yine buradayım” şeklindeki sözleri düşündürücüydü.

Efsane’den iltifatlar...
Pele ise yılın takımı ödüllerinin ardından sahneden inerken, Zidane’a büyük sevgi gösterisinde bulundu. 1998 Dünya Kupası finalinde attığı gollerle kendi ülkesinin şampiyonluğuna malolmasına aldırış etmeyen Pele, Fransız asıllı futbol efsanesini defalarca öperek kutladı ve kulağına eğilip iltifatlarını iletti. Blatter’in, başkanlık özül ödülünü sunarken, başarılarını saymak için nefesinin yetmediği Alex Ferguson neden her zaman en iyilerden biri olduğunu mütevazı tavırları ile bir kez daha gösterdi.

Diğerleri figüran oldu
Guardiola’nın ödülünü takımdaşlığa adaması, birlikte hareket etme, paylaşımın en güzel göstergesiydi. Yılın takımındaki tüm futbolcuların Avrupa’da forma giymesi ve sadece üç büyük kulüpten (Barcelona, Real Madrid ve Manchester United) gelmesi, diğer kıtaların dünya futbolunda her zaman figuran olduğunun bir kanıtıydı. Barcelona’ya bir türlü diş geçiremeyen Real Madrid’lilerin, Guardiola ile Messi’yi podyumda alkışlama derdinden kurtuldukları için çok önemsiz gibi duran dünkü Malaga maçı, aynı zamanda bir şanstı!

YORUM YAZ