Bir avuç kahraman!..
Haberin Devamı ›
Diyarbakır’da geçen hafta ülke gündeminden “taş”an olayların mürekkebi kurumadan, bu kez holiganizm İstanbul’da hortladı. Bir kentin haklarını savunmaya soyunan ancak Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer’in bile, “Bu taraftar bizim taraftarımız değil” diyerek sahiplenmediği bu insanlar, dün de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda işbaşı yaptı. “Futbol sadece futbol değildir”in bir kez daha ispatlandığı maçta, istenmeyen olayları bir avuç kahraman önledi.
3 maçlık tarafsız sahada seyircisiz oynama cezasının ardından yeni teknik heyeti ile İstanbul Belediye karşısına çıkan Diyarbakırspor, 5 bini aşkın taraftarının desteğini buldu dün Atatürk Olimpiyat Stadı’nda... Efsane polis müdürü Gaffar Okan da unutulmamış, üst tribünü süsleyen bayraklarda yerini almıştı. Federasyon ise hedefti ve çıkan cezaya maç öncesi büyük tepki vardı. “Herkes kardeş, Bursa kalleş” sloganı öfkenin dışa vurumuydu. İki takım futbolcuları maç öncesi taraftarın huzuruna elele tutuşurak gitmişti.
Futbolcular saha içinde kıyasıya bir puan mücadelesine girerken, tribünler takımlarına vargüçleri ile destek vermiş, onları harekete geçirmek için uğraşmışlardı. Ama ne olduysa, maçın bitimine 2 dakika kala oldu... 88’de Ali Güzeldal’ın ortasına Tum kafayı vuruyor, İstanbul Beledeyi 1-0 öne geçiyordu. O anda tribün karıştı. Önce ellerindeki su şişelerini sahaya fırlatan Diyarbakırlı taraftarların 50-60 kadarı sahaya daldı. Bunu farkeden İstanbul Belediyeli futbolcular ve teknik heyet ile hakemler hızla soyunma odasına yöneldi. Diyarbakırlı futbolcular ise sergiledikleri kahramanca duruş ile olayların büyümesini önledi. Güvenlik güçlerine yardımcı olup, taraftarın önüne set çeken futbolcular, soyunma odasına girmesine mani oldu.
Kıssadan hisse, tepeden tırnağa politikaya bulaştırılmış ülkem futbolunda, artık zurnanın zırt dediği yer burası olsa gerek. Bugün Diyarbakır, yarın bir başka kent. Dün sahada olayların önlenmesi için kendini kızgın taraftarın önüne atan mangal yürekli futbolcuları yarın başka statlarda bulamazsak, bu işin sonu nereye varacak?..