İki tür insan

Birincisi kendini Trabzonspor’un sahibi zanneden, ikincisi de Trabzonspor’a parasıyla başkan olabileceğini zanneden insan.
Maalesef ki birinci tür insandan mevcut yapıda bolca bulunmakta. Bu türün birtakım özelliklerine daha önceki yazılarımda değinmiştim... Önce bu iki tür arasındaki farklardan bahsedeyim:
Birinci tür genelde Trabzonspor’a geçmişte önemli hizmetlerde bulunmuş kişiler arasından biridir. İçindeki Trabzonspor sevgisi zamanla yerini iktidar hırsına bırakmıştır.
İkinci tür Trabzonspor’a ya sayılı hizmetlerde bulunmuş ya da daha önce hiç hizmet etmemiştir.
Birincisi kişisel olarak zengin değildir, ikincisi ise mutlaka zengin bir iş adamıdır.
Birinci tür ya yönetimde bulunmak ister ya da yönetimin mutlaka kendisine yakın insanlardan oluşmasını sağlamaya çalışır. Önemli olan başarılı olabilecek olanın seçilmesi değil, kullanılabilecek olanın seçilmesidir.
İkinci tür ise o kadar büyük bir Trabzonspor taraftarıdır ki; ya başkan olmak ister ya da yönetime girmez.
Birincisi bugüne kadar hiç eksik olmamıştır, ikincisi ise ya kongre ya da kriz zamanlarında ortaya çıkar.
Şike operasyonunun başından itibaren 6 ay geçmişken birileri kalkıp da röportaj verir, sadece eleştiri yapar ve yol göstermek, yardımcı olmaya çalışmak yerine ‘Ya kupayı alın ya da çekilin gidin’ derse, o işte bir iş var demektir. Bu kişi Trabzonspor taraftarını hiç anlayamamıştır. Ya da anlamak işine gelmemiş, eleştiri yapıyorum görüntüsünde niyet belli etmiştir. Dikkat etmekte fayda var...
Haberin Devamı ›
Taraftar ne istiyor?
Haberin Devamı ›
Trabzonspor taraftarı için hep sabırsız ve sonuç odaklı yakıştırması yapılır. Sabırsızlık zaten bölge insanının yapısı ancak, emeğe ve gösterilen mücadeleye karşı Trabzonspor taraftarı kadar saygı duyan ve sabır gösteren az sayıda taraftar vardır. Pek çok maç vardır ki Trabzonspor yenilmiş ancak sahadan alkışlarla ayrılmıştır. Yine pek çok maç vardır ki rakip, Trabzonspor’u yenmiş ya da yenilmiş ancak, gösterdiği mücadele neticesinde Avni Aker’den alkışlarla uğurlanmıştır.
Trabzonspor taraftarı yanlışlar içinde gelen başarılar sonrasındaki başarısızlıklara karşı sabırsızdır. Ve bir de mücadele etmeden kaybetmeyi hazmedememiştir geçmişten beri. Bu saha içinde de, dışında da hep böyle olmuştur.
Trabzonspor Yönetimi’nden bu süreçte beklenen, mücadeleyi elden bırakmamak ve doğru adımları atmaktır. Bir şampiyonluğu ikinci kez kazanma ihtiyacı doğmuştur. Bu sürecin sonunda taraftar, sonuç kadar verilen mücadeleye de dikkat edecektir.