Yarım kalan marka!

Haberin Devamı ›
Karşılaşma zeminin karla kaplanması nedeniyle 33. dakikada yarıda kaldı. Şampiyonlar Ligi seviyesinde oynanan bir maçta, bir karşılaşmanın bu ölçüde kar yağması sonucu yarım kalmasının nedenini hangi marka değeriyle açıklayabiliriz? Ya da soruyu şu şekilde sorabiliriz “Hangi Avrupa ülkesinde bir maç bu şartlar altında yarım kalır?”
Önce bu durumu değerlendirmek için Arena’nın zemin ısıtmasını sorgulamak gerekir. Stat yapılırken kurulan zemin ısıtma sistemi geçtiğimiz yıl oynanan Cluj maçına kadar devredeydi. Şampiyonlar Ligi’ndeki Cluj maçı sonrası Başkan Aysal ve yönetimi zemini yeniden oluştururken ısıtma sistemiyle ilgili nasıl bir tasarrufta bulundu bu konuda öncelikle bir açıklama yapılması şart. Aysal yönetiminden önce stat inşa edilirken, çimlerin yaklaşık 16 santim altında kazanlardan sıcak su verilmesiyle çalışan borularla; adeta kılcal damarlar gibi döşenmiş bir ısıtma sistemi kurulmuştu. Nitekim 1 Şubat 2011-12 sezonunda yoğun kar yağışı altında oynanan Galatasaray-Antalya maçı son dakikasına kadar bu sistem sayesinde devam etmiş ve yarım kalmadan sona ermişti. Ancak aldığımız duyumlara göre dün gece Arena zemini önceden ısıtıp hazırlanmamış. Yağan karı gören stat yönetimi; sistemi geç devreye sokmuş. Tabii bu da, Arena zeminini, o saatte yağan kar yağışına karşı korumaya yetmemiş. Tabi ki stadın üzerinin kapanmaması da ayrı bir konu. Sözleşme gereği Galatasaray'ın Mayıs 2013'e kadar Arena'nın üstünü kapaması gerekiyordu. Aysal yönetimi bu yönde de harekete geçmedi bildiğimiz kadarıyla. Sonuçta böyle bir seviyede, böyle önemli bir maçın yarıda kalmasını nasıl açıklamalıyız? Aysal yönetimi; bakım-onarım ve takip konusunda neler yaptı? Kurumsallık adı altında kadrolaşırken, Arena’da bu geceyi yaşatmama adına hangi deneyimli isimlere stat yönetiminde yer verdi? Ya da oluşturulan kadrolar neyi eksik yaptı?
Maça gelince.. Yoğun kar yağışı “dur” diyene kadar Galatasaray rakibi karşısında oyunu kontrolü altında götürdü.Mancini sahaya,Elazığ maçında sinyallerini verdiği doğrultuda 3-5-2 düzeniyle çıkardı takımını.Cim-Bom savunma üçlüsünde Chedjou-Gökhan-Semih şeklinde dizilirken, beşli ortanın iki kanadında Eboue ve Riera ile; savunmanın önünde de Selçuk-Melo-Sneijder ‘le yer aldı.Bu yerleşimde Galatasaray oyunu kontrolü altında tuttu.En azından rakibine pozisyon vermedi. Ancak orta saha kalabalığında sarı-kırmızılı takım savunma yaparken, rakip kale önünde pozisyon yaratmakta etkili olamadı. Buna da sahada varlığı ile yokluğu arasında kar taneleri(!) yer alan Sneijder’in etkisiz oyunu neden oldu diyebiliriz. Selçuk’un 19. dakikada Buffon’u yokladığı şutu dışında rakip önünde Galatasaray’ın akıllarda kalan pozisyonu da yoktu.
Bu arada İstanbul’da bu gelişmeler yaşanırken Real Madrid’in Kopenhag önündeki galibiyeti Galatasaray’a daha maçı oynamadan şu mesajı verdi: Avrupa’da yola devam!