Arama

Popüler aramalar

Havlu attık

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaray, Devler Ligi’nde tamam mı, devam mı maçı niteliğinde bir karşılaşmaya çıktı dün gece. Cepteki tek puan, Sarı-Kırmızı dünya için grubun kaderinde yeterli olabilir miydi? Ya da 2012-13 sezonunda Terim yönetiminde ilk 3 maçında 1 puan alıp sonrasında Real Madrid’i kıl payı elinden kaçırmaya kadar giden ruh geri gelebilir miydi?

Maç öncesi sinyalleri de olumluydu aslında. Galatasaray’da ışığın göründüğü, Sneijder’in mutlu olduğu söylemlerine ilaveten Prandelli’nin 4. yıldız dışında kulübün kuruluş amacını da artık benimsemiş görüntüsü umut veriyordu. Peki takımın görüntüsü nasıl olacaktı? Kulağı bükülmüş İtalyan’ın Umut’u forvet, Dzemaili’yi sol açık, Hakan’ı sol bekte başlatması tartışıldı.S ağda Tarık-Aubameyang eşleşmesi de defanın bir diğer yumuşak karnı oldu. Ancak Galatasaray ilk yarıda gole kadar maçı isteyen, mücadele eden görüntüsü ile aslında umut verdi. Reus’un golü Şampiyonlar Ligi seviyesinde “Basit gol nasıl yenilmez?” belgeseli çekimi gibiydi.

İkinci yarının başlarında taraftar desteğinin kösteğe döndüğünü gördük. Atılan ses bombaları ne yazık ki kendi kalemizde patladı. Ve ikinci gol bu konsantrasyon dağınıklığında geldi. Hakan’ın adamlığına yakışan şık golü umudumuz oldu derken gelen goller Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi düşlerini bitirdi.

Dortmund kalesini zorladığımız, üst üste korner kullandığımız süreçte Prandelli, Burak’ı oyuna daha erken almalı ve çift forvete dönmeliydi. Sonuçta Galatasaray Devler Ligi’ne havlu attı. Son üç Avrupa maçında kalesinde 12 gol gördü. Avrupa’da başarılarla dolu geçmişine taraftarını hasret bıraktı. Galatasaray iki yıl öncesinin makine gibi işleyen düzenini, egoları uğruna bozan zihniyet ve akıl hocalarının kurbanı oldu.