Güven erozyonu

Haberin Devamı ›
Mancini, Sivas önünde sürpriz bir onbir ve değişik bir dizilişle sürdü takımını. Sağ bekte Dany, sol bekte Riera önlerinde ise Eboue ile Aydın yer aldı. Sakat olan Semih’in yerinde 5 haftadır oynamayan ve idman eksiği bulunan Gökhan vardı. İlerde ise Umut-Burak forvette yer alırken Drogba ilk kez yedek kalıyordu. Parçalı Fil’in kulübede kalması, Mancini’nin “Herkes eşittir” mesajıydı takıma. Florya’da gerçekleşen ‘Kurumsal ayar’dan gerekli mesajı belli ki o da almıştı. Ancak maç ve iletişim(!) eksiği yaşayan Riera tercihi Sivas için maç içinde avantaja dönüştü. Kanatlar üretken olamadı. Orta merkezde Selçuk ve Melo takımın iskeletini ayakta tutmaya yetti. Dany tüm iyiniyetine karşın “Sağ bek benim yerim değil” görüntüsündeydi. Dany’nin imdadına Halis Özkahya yetişti. Özkahya; maçın başında Eboue’ye gelen dirsekte gösterdiği hoşgörüyü ne Dany’e ne de Ümit’e gösterdi. Dany’e gösterdiği kart sonrasında da maç boyunca kartlardaki takdir haklarını yitirdi.
Galatasaray sıkıntıyla geçtiği bir sürecin ardından, zorlu bir takvime gireceği döneme 3 puanla başlayarak moral kazandı. Deneyimli oyuncularının sihirli dokunuşları ile sonuca gitti. Ancak kötü gidişe karşı umut verecek bir futbolu sahaya yansıtmaktan uzak kaldı. Bu maçı ve oyunu değerlendirirken aslında ne Mancini’nin tercihlerini, ne de sahada mücadele veren oyuncuları eleştirmemek gerek. Akıllarda mutlaka; yönetim onayı ile Florya’ya yapılan ziyaret vardı. Nitekim atılan gollerden sonra sadece birbirleriyle (Kulübedekiler dahil) kucaklaşarak sevinen futbolcular; karşılıklı güvenin erozyona uğradığına dair sinyal verdiler.