MENÜ

Volkan olmasaydı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ligin en keyifli ve neşeli oynayan takımı Gaziantepspor, fanteziye kaçmadan fiyaka arayışında... Fenerbahçe geçen haftaki kan kaybının telafisi ve tedavisi peşindeydi.
Kadıköy’de hava buz gibi ve gergindi.
Defansın soğukkanlı adamı Edu’nun boşluğu kapatılabilir belki de, Gökhan Gönül’ün yarattığı enerji krizini kapatmak gerçekten çok zor. Uğur ve Deivid de berbat günlerinde olunca, oyun hem savruklaştı hem de güdükleşti. Aragones tribünlerin sabrını test ediyordu sanki...
Şurası çok net. Fenerbahçe kendi sahasında artık sadece kendine baskı kurabilen bir ekip, taraftarları da takımdan farklı değil.
Futbolcular tek tek ve darmadağınık oynuyor, birkaç adam dışında ne saldıran var, ne de aldıran! Tribünler de maçtan tamamen soyutlanmış her biri ayrı telden, ayrı makamdan kendi maçını oynuyor. Ne takım şampiyonluğa oynuyormuş havasında, ne de tribünlerden yansıyan inanç kırıntısı var.
Sahada futbol adına bütün doğruları ısrarla uygulamaya çalışan Nurullah Sağlam’ın ekibiydi. Sürekli arkadaşlarının hatalarını ve dalgınlıklarını o ana kadar büyük bir başarıyla savuşturan Volkan’ın, Tabata’nın muhteşem asistinden yediği golde yapabileceği hiçbir şey yoktu. Josico, kuyruklu yıldız gibi bir göründü bir kayboldu, Fenerbahçe golü bulduğunda 10 kişiydi. Alex’in gelen ortaya bekletmeden yapıştırdığı müthiş vole ve kapalı köşeye nişanladığı füze geceye damgasını vuran görüntüydü.
Volkan’ın dışında Fenerbahçe’yi ayakta tutmaya çalışan isimler ise Emre ile Selçuk’tu. Ve son olarak; büyük takım ne böyle futbol oynar, ne de rakibinin böyle oynamasına izin verir.

YORUM YAZ