Arama

Popüler aramalar

Üst kimlik korundu!

Haberin Devamı

Şanssızlıklar ve hatalar silsilesiyle oluşan alacakaranlık kuşağı, korku filmine döndürmüştü maçı.. Herkesin yüreği ve kafası; ürküten, titreten sorularla doluydu... Gruplara kalamamak değildi asıl kaygı, ondan sonra nelerin yaşanabileceğine ilişkin haklı öngörülerdi.
Takım, fena halde özgüven kaybına uğramıştı... Sezon başı göstergelerini negatiften, durağana çevirme derdindeydi en azından. Ancak ibreleri ters yüz etmek o kadar da kolay değil işte. Hele Fenerbahçe’ysen... Hâlâ değişmeyen değişemeyen duygusal ve kırılgan yapının, olanca tehditkârlığı altındaysan!
İsmine, hedeflerine, büyüklüğüne yakıştığı gibi ısırgan, buyurgan ve etken olmak yerine, aralarına cıvata sıkışmış gibi takır tukur işleyen edilgen pas çarkına sığınarak... Çoğu zaman kendi ayaklarına dolanarak, anlamsızca kendinle boğuşarak, zorlama paslara sarılarak, pozisyonları zora sokarak, olmaz yerlerde de topu kaderine terk ederek. Topa gitmek yerine, topun gelmesini bekleyerek. Maçın gerilimini rakibin becerisiyle değil kendi gereksizlikleriyle, hep en üst düzeyde tutarak.
Neyse ki çubukluyu giyenleri, birbirinin dilinden anlamaz hale getiren ‘Bâbil Lâneti’ni kırıp, kem gözlere şiş çeken, puslu kasveti dağıtan nazar boncuğu Semih Wesson oldu. Gökhan bile kötülerin içindeyse, yutkunmadan neyi nasıl anlatmalı ki zaten?
Fenerbahçe, ait olduğu ve yakıştığı üst kimliğini korumayı başardı.
Ancak takviyeler ve tedbirler gerçekleşmezse, gerilim filmi, gerilim dizisine dönüşebilir.
...Ve kim ne derse desin; Rolex de Souza’nın ölüsü bile ‘vazgeçilmez’ olmak için yeter de artar!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Bunun adı rezillik!‘’

28 Ağustos 2008, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bu karar sürpriz mi?‘’

28 Ağustos 2008, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI