Türbülans
Haberin Devamı ›
Bugüne kadar yaşanan şanssızlıklara, acemiliklere, direkten dönen tur ümitlerine gösterilen sabır, sonunda meyvesini vermeye başladı. Fenerbahçe artık nasıl oynaması gerektiğini anlamış ve genlerine kadar sindirmiş.
Fenerbahçe; beraberliğin bile en az galibiyet kadar önemli olduğu bu maçta, iki yıl öncesinin UEFA Kupası sahibi ile deplasmanda oynamasına rağmen doğru dürüst pozisyon bile vermedi. İki dakikalık konsantrasyon bozukluğu ve bunun neticesinde yaşadığı türbülansla bir anda geri düştü. Sinirler de moraller de hayli bozuldu, ama yine de panik yapmadı.
Tuhaf bir durum vardı sahada. Çimlerden mi nedir anlaşılamadı ama iki takım futbolcuları da karşılıklı patinaj çekti maç boyunca.
Maçın başında yaşanan şans golü sonrasında rakibinin biraz daha üzerine gidebilse, topu Alex’e geçirmeyi başarabilse, maçı erkenden koparabilirdi. Tekrar tekrar yazıyoruz, ama bu ligin en kıdemli ayağı Roberto Carlos’un arkadaşlarına kattığı özgüven zenginliği, parayla ölçülebilecek bir servet değil. Kendisini idol olarak gören Vederson’u bile kısa sürede kendine benzetti.
Türk Futbolu’nun ölçü birimi Rolex de Souza, kendisini ıslıklayanlara bir tekzip daha gönderdi dün gece.
Fenerbahçe Avrupa’da “Yenemezsen yenilmeyeceksin” kriterine uyum sürecini atlattı. Çok önemli avantaj elde etti. Sarı-Beyaz forma, rengi ve anlamıyla olduğu kadar, uğuruyla da çok yakıştı.










