Arama

Popüler aramalar

Tecrübe

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Fenerbahçe ağır bir matem atmosferinin kendisine yüklediği misyonla gitmişti bu deplasmana. Ancak Sarı-Lacivertliler’den yansıması beklenen gerginlik, katmerli haliyle PSV’de başgösterdi.
Alışılmışın tersine panik atak ve aceleci davranan, eli ayağına dolanan Hollanda ekibi ile rakip seyircilerdi. Sakin ve soğukkanlı olanlar da bizim çocuklar ve İngiliz hakem Webb’ti; ta ki sarı kartın bile tartışılacağı bir pozisyonda kırmızıyı çıkarana kadar .
Deivid ve Alex tutuk, Lugano dağınık olmasa maç daha ilk yarım saatte kopabilirdi. Soldan beklenen bindirmeler sağdan, ülkenin en iyi ofansif sağ beki olduğunu bas bas bağıran Gökhan Gönül’ün kanadından geldi.
Alex’in oyundan erken çıkması herkesin yüreğine korku düşürdü. Deivid’in atılması tuzu biberi oldu. Sarı Lacivertliler Önce biraz kabuğuna çekilse de, artık genlerine sindirdiği Avrupa hafızasını, yani biriktirdiği tecrübeyi konuşturdu. Öyle ki 94 dakika boyunca PSV’nin tek pozisyonu 77. dakikada Koevermans’la geldi, o da direği sıyırdı.Kuşkusuz maçın en iyi adamı Gökhan Gönül’dü. Sonrasında ise Mehmetçik Aurelio.
Avrupa’da oynamanın temel kuralı şu: yenemiyorsan yenilmeyeceksin. Fenerbahçe geçen yıldan beri bu serüvenine namağlup halde devam ediyor. Fakat özlenen başarı için henüz yeterli değil. Bırakın yüzde yüzü, yarım hatta çeyrek vuruşlardan gol çıkarmanın yolunu öğrenmesi, hatta ezberlemesi gerek.
Devler Ligi’nde içerde ya da dışarda oynamanın pek bir farkı yok. CSKA ve PSV maçları öncekilerden belki de daha zor olacak.