Arama

Popüler aramalar

Son sözü Fener söyler

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Rakipleri Fenerbahçe’yi şampiyonluk potasında tutmak için Aragones’ten, takımdan, taraftarlardan ve yönetimden daha fazla çırpınıyor.
Futbolcular havlu atmak, kuyunun dibine yuvarlanmak için ellerinden geleni yapıyor ama zirvedeki rakipleri ip ve el uzatmak için birbirleriyle yarışıyor. Fenerbahçe, kendisine rağmen hâlâ yarışın içindeyse, bu akıllara zarar durum için rakiplerine minnet borçludur.
Ligin bitimine 9 hafta kaldı, ortada 27 puan var. Ancak Fenerbahçe’nin ne inancı var, ne mecâli... Sivasspor ve Kayserispor maçlarıyla bir sıçradı ama aynı hızla dibe çakıldı.
Kalan haftalarda bir fikstür avantajından bahsedilecekse bu sadece Sivasspor için geçerli. Ayrıca hepsinden daha dengeli ve disiplinli oynayan bir takım.
Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray için böyle bir şeyden söz edilemez. Bunların kör noktaları, açıkları ve defoları birbiriyle yarışıyor. Ayrıca bu takımların kendi aralarında yapacakları maçlar da Sivasspor’a yarayacak. Beşiktaş enerjik ve özgüven biriktiren bir takım, ancak onun da ciddi sorunları var. Trabzonspor ve Galatasaray da çözülme sürecinden geçiyor.
“Fenerbahçe’nin daha Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor ile maçı var” diye fetva verenlere ben de, “Onların da Fenerbahçe ile maçları var” dersem, meramım daha iyi anlaşılır belki. Kaldı ki herkesin herkesi içeride ve dışarıda darmadağın edebileceği, umulmadık taşların baş yardığı bir lig yaşıyoruz bu sezon...
Kadıköy’de Eskişehirspor maçı ile peşpeşe gelen Galatasaray-Ankaraspor deplasmanları Sarı-Lacivertliler açısından göstergeleri olumluya da çevirebilir, umudu dibe de vurdurabilir. Bir tahminde bulunmak çok anlamsız. Bu takıma güvenerek/güvenmeyerek, inanarak/kanarak tahminde bulunanlar, anında yerle bir olabilir çünkü... Tıpkı 25 haftadır olduğu gibi.
Saçma sapan, ite kaka, yalpalaya yalpalaya, bir öyle bir böyle, bir yazı bir tura, bir düğün bir cenaze şeklinde karma karışık gidişatı var Fenerbahçe’nin. Freni patlamış, rotu çıkmış kamyondan farksız. Ne zaman, nerede, ne yapacağını kestirmek de hayli güç.
Altın tepside sunulan bütün fırsatları krize dönüştürme becerisiyle tarih yazmaya devam ediyor.
Potansiyel derseniz fazlasıyla, yetenek derseniz mebzul miktarda... Ancak inanç, özgüven, dayanışma, yardımlaşma, hırs, ciddiyet ve mücadele yerlerde sürünüyor. Rakipleri o formanın büyüklüğünü, taşıyanlarından çok daha iyi biliyor.
Sarı-Lacivertli ekip sezonu zirvede bitirirse ‘yürüye yürüye şampiyonluk’ fantazisi de gerçekleşmiş olur sadece.
Fikstürün son maçlarına bakar mısınız? Trabzonspor-Fenerbahçe, Denizlispor-Beşiktaş ve Galatasaray-Sivasspor. Yani koca bir ligin kaderi, büyük olasılıkla son maçlarda şekillenebilir.
Fenerbahçe şampiyon olamasa da, kazandığı ve kaybettiği maçlarla şampiyonu ve düşen takımları tayin eden bir konumda olacaktır. Burası kesin!