MENÜ

Şişirme

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Gol umutlarını pozisyon üretmeye değil de şişirme toplara bağlamışsan, Maldonado, Ali Bilgin ve İlhan’a düşmüşse ‘kurtarıcılık’ görevi, zaten yanmışsın...
Çatışmayı geçtik, sertimsi itiş-kakışları bile göze alamayan mücadele kaçağı futbol anlayışıyla zafer kazanmak da hayal ötesi zaten.
Sanki beraberlik Fenerbahçe’ye yetiyor da kazanmaya mecbur olan Kiev. Her ne kadar Ukrayna takımı frene basmış gibi görünse de, bizimkilerin gaza basacak mecali ve becerisi yok. Kiev’de kontrol tavan ama bizimkilerde kontör taban. Hatta hatlar kesilmiş, iletişim sıfırlanmış.
Devler Ligi’ne anlamsız, yakışıksız ve vadesiz veda kesinleşeli çok olmuş zaten. UEFA’ya kalabilmek, taraftar ve camia için teselli ikramiyesinden farksız. Finalin kendi sahanda olması bile seni motive edemiyorsa diyecek bir şey yok... Geçen seneki görkemin ve vizyonun yanına yanaşamayacak futbol fukaralığı bir kez daha sahnede... Gol pozisyonu bile vermeden yenik duruma düşmek hangi tür kronik rahatsızlığın ürünü bilinmez.
Böyle kritik bir maçta dahi, eline zar zor geçirdiği yarım yamalak gol pozisyonlarını da ‘kahraman olma’ sevdasına kurban veriyor Fenerbahçe. Takım olmanın sırrı kahramanlara değil, bozacak, yıpratacak, kavgaya girecek, dağıtacak, cephede tekmeye kafa sokacak anti-kahramanlara sahip olmakta...
Maçın en iyisi Selçuk’un sakatlanması can sıkıcı da, sakatlanmasa ne olacaktı ki... Mutlak kazanmak zorunda olan takımsın ama 90+4 dakikayı tek kornerle kapatıyorsun.
Ayar kaçmış ayar! Geçen senenin bütün karizması sıfırlandı. Devler Ligi macerası hoyratça yarıda bırakıldı, radikal bir takviye yapılmazsa lig şampiyonluğu da çok zor.

YORUM YAZ