Ne zaman?
Koşan, pres yapan, hızlı oynayan, kırılgan değil saldırgan, yardımlaşan, güçlü bir takım çıkmayacak mı hiç ortaya Fenerbahçe’de? Ya da ne zaman olacak?
Buna en yakın görüntü Osieck ve Löw ile yakalanmıştı. Ancak onların da ellerindeki kadrolar sınırlıydı. Disiplinin tavan yaptığı dönem de Stankoviçli yıllardı herhalde... O kadar zamandan sonra Daum ile yine aynı takım ruhu ve mücadele temposu yakalanmıştı. Sonra o gitti her şey başa sardı. Aziz Başkan bile, “Takımımız geçen seneki görüntüsünden hızla uzaklaşmakta” diye eskiye dair memnuniyetsizliğini dile getiriyor ki; yerden göğe haklı. Ancak futbolcular hâlâ bu isteği idrak edememiş olmalı. Aksi olsa kaçak güreşenler daha fazla olmazdı.
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe şu anda hırs ve mücadeleyi Emre’ye, Gökhan’a ve Lugano’ya havale etmiş gibi bir görüntü sergiliyor. Dos Santos ve Cristian alışma evresinde. Bazıları futbolu unutup, yedekliği meslek yapmış. Geceleri cin gibi depara kalkıp, sahada uyurgezer yürüyenler var. Spor sayfasından magazin sayfasına transfer olan arkadaşlar bunlar. Güiza öyle ya da böyle her maçta deli dana gibi koşan bir adam. Alex takımın beyni, zor durumların şiirbaz sihirbazı. Şapkadan tavşanı geçtik, tavşandan şapka bile çıkarabilecek bir adam. Semih de her daim nöbette... Mehmet Topuz bir an önce bu kırılgan yapıya takviye edilmeli.
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe her maçta, her rakibinden iki kere daha fazla koşan, mücadele eden, yardımlaşan, inat ve hırs koyan bir takım olmaya; Daum da taş gibi bir takım yaratmaya mecbur. Çünkü her maçta yenmesi gereken o kadar çok rakip var ki!
Bakın, seçimi kaybeden muhalefet hâlâ “Olağanüstü Kongre” hasretiyle salvolar atıyor. Sözcüleri de, gözcüleri de yoklama çekiyor. Birileri de ellerinde çanak, peşlerinde koşturuyor. ‘Kankalar arası’ piyasa işte. Ne yeni bir şey, ne de sürpriz. İşler kötü gitsin diye istişarelere yatıp, dualara durdukları kesin. 4’te 4’e onlardan fazla üzülen de olmamıştır. Galatasaray maçında adak adayanlar vardır muhakkak. İşler çok iyi giderken, testi sağlamken söylüyoruz bunları... Sadece rakipleri ve olağanüstü kongrecileri umutlandıran kırılgan yapıdan sıyrılmanın yolu, kora kor çarpışacak, inatçı, itirazcı ve cesur futbolculardan geçiyor. Yani yedekliği değil, futbolu meslek belleyenlerden...