MENÜ

Ne demişiz ne diyoruz?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe ile ilgili bütün söylediğim, savunduğum ve mücadelesini verdiğim zihinsel ve yapısal devrim, şu değişmez ve esnemez mantığa dayanıyor:

1- Bu kulüp kişilerin cebine bağımlılıktan çıkarılıp kendi ayakları üzerinde durmaya mecbur. Bunun 5 yıldır geçerli olduğu bilinsin. Ancak asla yeterli olmadığına da vurgu yapılsın.

2- Kulüp kaynaklarının rant ittifaklarınca yağmalanmaması için her türlü radikal yapılanmanın tamamlanmak, sonra da iki kat zırhla sarmalanmak zorunluluğunu kimse unutmasın.

3- Bu kulübün en güçlü, en tehlikeli, en acımasız ve en büyük rakibi yine kendisidir. Önce kendini yenmek gerçeği asla ıskalanmasın.

4- Fenerbahçe kendini yenemedikçe kimseyi yenemez, kendine yenilmedikçe kimseye yenilmez. Bazen zafer zannettiğinizin görkemli bir yıkım, yıkım zannettiğiniz de sessiz bir zaferin başlangıcı olabilir.

5- Yönetimler, kendi hatalarını da, hoca ve kadro eksikliklerini de, hatta hepsinden önemlisi kendi tribünlerini de yenebilecek bir takım kurmaya mecbur olduğunu bilsin.

6- Fenerbahçe kendi ayaklarına dolanmadıkça tökezlemez, tökezletilemez. Olmuş ve olabilecek bütün başarısızlıkların nedenini, hiçbir mazeretin ardına sığınmadan sadece kendi içinde arasın. Böylelikle kronik hastalıklarından arınsın.

7- Yıllarca bu kulübün geleceğini çalan grupçuluk ve grup ağaları düzeni ile onların ezberlenmiş taktiklerinin hortlamasına asla geçit verilmesin.

8- Başkaları açısından komik, ama Fenerbahçeliler açısından olabildiğince dramatik ve utanç verici bel altı kongre kavgaları, küfürleşmeleri, düzeysiz diyaloglar silinip gitsin ve bir daha asla tekrarlanmasın.

9- Hiçbir iktidar ve siyaset bu kulübü teslim alamasın, kulüp hiçbir siyasetin ve iktidarın yörüngesine girmesin! Tarikatların, cemaatlerin, çetecilerin ve mafyozların cirit attığı bir zemin olmasın.

10- Tribünlerde kendilerini herkesin ve her şeyin üstünde gören, yeniçeri mantıklı rant mangaları hiçbir zaman hakim olmasın. Taraftar kazanmayı ve başarıyı değil, öncelikle kulübünü ve futbolu sevsin. Helâl üzüntülerin, haram sevinçlerden kutsal olduğu unutulmasın.

11- Fenerbahçe politikası güden dernekler yerine, tek politikası Fenerbahçe olan dernekler olsun.

12- Hiçbir rakibine karşı, hiçbir kurum, kuruluş ve kişi ile ittifak masalarına, utanç sofralarına oturmasın.

13- Bu kulübün varoluş nedeni ve tarihi olan mücadele, mübadele ve müdahale ile yer değiştirmesin.

14- Futbolculara ve tribünlere dayalı eski ‘sabotajcı’ zihniyetin kırıntısına bile izin verilmesin.

15- Rahatsız olanlar, yorum yapmadan önce Fenerbahçe kelimesinin yerine sempatizanı olduğu takımın ismini koyup bir daha yeniden okusun!

YORUM YAZ