Arama

Popüler aramalar

Nasıl bir Fenerbahçe?

Haberin Devamı

Travma başarıyla atlatıldı. Ağır bir sabır sınavını, yüksek gerilimli psikolojik testi başarıyla geçmeyi başaran Fenerbahçe camiası, geçen yılın rövanşını aldı.Bu kulüp eski Fenerbahçe olsa, bir direnç noktası oluşmamış olsa, sonuçları gerçekten çok ağır olabilirdi bu yılın. Öldürmeyen her darbenin güçlendirdiği tezi bir kez daha ispatlandı.Ülkenin art arda yaşadığı en ağır krizlerin ortasında bile kalkınma ve kulübü hastalıklarından arındırma önceliğinden asla taviz vermeyen yönetim, çok büyük bir iş başardı. Bu şampiyonlukla ‘büyük yürüyüş’ güzergahına içeriden ve dışarıdan yerleştirilen mayınları da, bubi tuzaklarını da bertaraf etti. Bundan sonra gelecek en büyük ve en önemli hamle iliklere kadar işleyecek bir kurumsallaşmadır. Kirletilmiş düzene karşı tek başına mücadele veren Fenerbahçe’nin, ‘reaksiyoner’ olmaktan çıkıp, ‘aksiyoner’ bir rol üstlenmesinin zamanı geldi. Tekrar o sıkıntıları yaşatmayacak, pusuda ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyecek hamlelerin zamanı gelmiştir.Şampiyonluğun yaratabileceği geçici körlüğe kapılmadan, önüne çıkarılacak her türlü engeli yerle bir edecek, her türlü oyunu boşa çıkaracak bir takım oluşturmak, yönetimin boyun borcu. Taraftarın tek isteği, rakiplerinden iki kere daha fazla koşan, iki kere daha fazla mücadele eden, yenilgi tanımaz karakterde, kırılganlıktan uzak, hırslı, disiplinli ve kondisyon canavarı bir futbol takımı oluşturulması. Sarı-Lacivert renklere gönül verenler, tribündeki ve yönetimdeki mücadele ve dayanışma ruhunun aynısını, futbolcusunda ve teknik direktöründe görmek istiyor. Bu nüans, alınan sonuçtan çok daha önemli.Futbolcular hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan, Fenerbahçe formasını giymenin böyle ağır bir yükü olduğunu artık ezberlemeli. Bu zorunlu öğreti, teknik direktöründen, menacerine, malzemecisine kadar bilmeyenlere öğretilmeli, beyinlerine kazımalı ya da yollar ayrılmalı. Çünkü tribünde de, yönetimde de, sokakta da, sahada da, saha kenarında da Fenerbahçelilik ağır bir yürek işçiliğidir. Sistemin takımı olmayı reddeden bu kulübün, katı bir sistem takımı olmasının, bunu genlerine kadar işlemesinin vaktidir. Artık 1-2 yılda ortaya çıkan keskin değişimlerle, son dakika hamleleriyle takım kurma devri kapatılmalıdır. Fenerbahçe’nin kendi karakterine en uygun bir futbol ekolünü tepeden tırnağa benimseyip, kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmasının koşulları oluşmuştur. Tabii beklenmedik gelişmelere karşı, B ve C planlarını da cebinde bulundurma ve bu kararlılıktan zerre kadar taviz vermemek şartıyla...Yüz yıllık tarihine yakışır şekilde, Fenerbahçe dendiğinde, taraflı tarafsız her futbolseverin aklına renklerden bile önce ‘mücadele ruhu’ gelmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Bunun adı rezillik!‘’

30 Mayıs 2007, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bu karar sürpriz mi?‘’

30 Mayıs 2007, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI