Mehmetçik

Haberin Devamı ›
Maçın özellikle ilk yarısında ağızlarda kalan tattı Aurelio. Milli yorgunluğa rağmen gösterdiği performansla hem rakibin akınlarına set çekti, hem de ikinci golü tek başına yarattı. Bu adamı keşfedip Türkiye’ye getiren Özkan Sümer’e herkesin bir teşekkür borcu var.
Kaptan ‘Rolex de Sonsuza’’ zeka dolu hareketleriyle ve yaptığı ‘hat-trick’ gösterisi ile yabancı borsasındaki çapraz kurları bir kez daha alt üst edip, “benzemez kimse sana, tavrına ve tarzına hayran olayım” şarkısını dillere pelesenk etti. Ya aklı Inter maçında takılı olmasaydı kimbilir neler yapardı?
‘Oynamadan yıldızlaşmak’ diye bir tabir vardır futbolda. Hani halk tabiriyle “öl de gel ki; kıymetini bilelim” karşılığıyla anılan... ‘Islık’ rekortmeni Deniz Barış ile Gönüllerin Gökhan’ı da forma giymedikleri halde yıldızanlaşanlardandı.
Fenerbahçe Büyük Yürüyüş yolunda moral dopingi yaparken, abuk defans hatalarıyla mesleğini ve yeteneklerini unutan, hatta futbolseverler tarafından da unutulan Mehmet Yılmaz’ı yeniden futbola kazandırdı.
Ya Sarı-Lacivertli tribünlere ne demeli? Maç 2-0’a gelince, sanki farkın erken açılmasından endişeye kapılmışlar gibi ‘narkoz’ operasyonuna giriştiler. “Söyle senden başka kimim var benim” arabeskliğiyle muhteşem stadı devasa bir beşiğe çevirip, kendi takımlarını ‘pış-pış’ladılar. Futbolcular bu uykuyla uyanıklık arası halden, Ankaraspor’un attığı ilk golle sıyrılabildi. Onlar da taraftarlara ayak uydursa, tabela Başkent ekibinin lehine dönebilirdi.
Ve artık direksiyon, öteki ve beriki Türkiye’nin kilitlendiği Milano virajına çevrildi.