Keçi boynuzu
Haberin Devamı ›
Hani ‘havaya girdiler’ dersek futbolculara, ‘yorgundular’ desek çağdaş futbola, mücadele yoktu desek emeğe ayıp olur. İlk 45 dakikada tek pozisyonu ve tek şutu olmayan, rakibi tarafından bütün ayakları kırk kilitten geçirilmiş bir Fenerbahçe.
Deivid’in ayakları gitmiyor, Vederson kabuğuna çekilmiş, Semih de hâlâ kendisini yedek kulübesinde sanıyordu besbelli. Aurelio’nun bile durgun olması hayra alamet değildi. Tum, ofsayt kurallarına meydan okumasa daha ilk yarıda istediği skoru bulabilirdi. Yönetim sıkıntılarından bunalan Yeşil-Beyazlılar sükseli bir çıkış yakalamak, Sarı-Lacivertliler de ilk 5 hafta hovardalığının açığını telafi etmek derdindeydi. Bu ahval şerait içinde ne yaptığı bilen ve direnen iki adam vardı; Kaptan Alex ile Roberto Carlos.
İbramoviç’i sahadan silen Edu’nun, Tum’a hediye ettiği gol affedilmez bir hataydı. Semih’in maçtaki tek olumlu hareketi beraberliği getirmeye yetti. Bu Fenerbahçe’yi biraz kıpırdattı ama puan farkının açılmasını önleyemedi.
Hakemin skora hiçbir etkisi yoktu ama olur olmaz çaldığı düdüklerle, zaten keçi boynuzu tadı veren sıkıntılı oyunu iyice dibe vurdurdu. “Fenerbahçe lige döndü” cümlesi, dün gecenin kaba ama en iyi özeti olur.
Daha 6. haftada, zirvenin 7 puan gerisinde 8. sıraya yerleşmenin bedeli, sezon sonunda çok ağır bir fatura çıkarabilir. Devler Ligi’nde devamlılık sağlamak ve sükse yapmak için buralardan kayıpsız geçmek zorundasınız çünkü.. Bu köprünün altından çok sular akar görünse de, artık deniz bitmek üzere.