İtirazım var!
Haberin Devamı ›
Mehmet Topuz olayında hem Fenerbahçe hem de Türk futbolunun geleceği adına en ideal çözüm, meseleyi FIFA’ya taşımaktı. Öyle olsaydı, çok büyük olasılıkla iki sene transfer yasağı ve puan silme cezası ile noktalanacaktı bu dava... Milat olacaktı. Kaptıkaçtı ya da adam kaldırma usulü ilkel yöntemlere kimse cesaret edemeyecekti. Küçük kulüpler açısından hayati bir fırsat kaçtı. Ne yardan, ne serden misali bonservis parasından ve inatlaşmaktan vazgeçilemeyince, olay böyle çözüldü.
Sonuçta doğru yolu izleyen kulüp kazandı. Kazandı da, bu uğurda neler kaybetti acaba? Meseleyi bir de tersten okuyalım bakalım...
Aziz Yıldırım’ın, Mehmet Topuz kendisini aradığında gösterdiği tepki ne kadar şıksa, özel uçakla ayağına kadar gidip, özel uçakla getirmesi de o kadar yakışıksız. Bu futbolcunun bonservisine verilen 9 milyon Euro ile alacağı ileri sürülen yıllık ücret, Türkiye koşullarında çok uçuk rakamlar... Bu kadar para verildikten sonra 3 yıllık sözleşme yapılması da bir başka garabet. Şu halde 1 yıllık gerçek maliyetini hesaplamak için, bonservis bedelini 3’e bölüp alacağı yıllık ücretin üzerine ekleyin...
Mehmet Topuz, Roberto Carlos mudur? O’nu diğer futbolculardan üstün ve daha makbul kılan şey nedir ki, böyle özel bir töreni ve övgüyü hak etmiştir? Topuz için gözden çıkarılan paranın yarısı ara transferde harcanmış olsaydı, iki sağlam takviyeyle Fenerbahçe sezonu şampiyon bitirmez miydi? En azından Şampiyonlar Ligi’ne kalıp, minimum 15 milyon Euro’luk kazançla maliyetlerini fazlasıyla amorti etme şansı da varken...
Şurası çok açık; Fenerbahçe’de kurumsallık durumsallığa bir kez daha yenilmiştir. İnat ve rövanş duygusu aklı yenmiştir. Şimdi bu rövanş duygusu bir çok Fenerbahçeli’yi fena halde mutlu etmiş olabilir. Dün Topuz’a küfredenler, bugün bağrına basmış olabilir. Topuz fiyaskosuyla ‘çifte şampiyonluk’ piyangosunu murdar edenlere de, zaten diyecek hiçbir sözüm yok. Onlar da kendi içlerinde hesaplaşsınlar. Mehmet Topuz karanlıkta kalan o 15 gün boyunca neler döndüğünü açıkça itiraf etmedikçe, bu formayı giymesine itirazım var.
Bir gün herkes Fenerbahçeli olmasın!