Arama

Popüler aramalar

Hata payı sıfırın altında

Haberin Devamı

Yeni hoca, yeni anlayış, gidenler ve gelenlerle birlikte takımın ezberi tepeden tırnağa bozuldu. Aragones’in kafasındaki sistemin oturması için, en az 2 transfere en az da 2 aya ihtiyaç var.
Lig fikstürünün ikinci yarısı dikkate alındığında, Fenerbahçe ciddi bir dezavantaja sahip... O nedenle Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki hata opsiyonu neredeyse sıfırın altında... İlk 17 maçtan toplanabilecek en yüksek puanı kotarmaya mecbur. Bu nedenle hocanın da, takımın da, yönetimin de işi hayli zor. Bir sinir harbi şeklinde geçecek ilk yarı.
Türkiye’deki futbol sisteminde köşeleri tutan hemen hemen bütün aktör ve figüranların ahlâk, şeref, meslek ve forma namusu, başarı başarısızlık, sevgi ve nefret gibi kavramları sadece Fenerbahçe maçlarına endekslediğini, her kavramın çığırtkanca bunun üzerinden tarif edildiğini birileri de Aragones’e ezberletmeli. Sadece bu kadarını bilsin, yeter de artar. Aragones, işte tam da bu nedenlerle iç saha ve deplasman ayırdını zihinlerden silecek bir mücadele bilincini ve meydan okuyan savaşçı bir karakteri genlerine işlemek zorunda talebelerinin...
Elin İspanyol’u ne bilsin futbola önce sirayet edip, sonra da işgalci güç haline gelen cemaatleri ve cemiyetleri.. Yayıncısını, sazancısını, yancısını, hancısını, bu sığ düzendeki sonsuz derinlikleri... Bazı futbolcuların oraya buraya ‘spor müdürü’ pazarlama yarışına girdiğini, bazı yayın organlarının oraya buraya teknik direktör pazarladığını, yayıncı ile iddaacının aynı holdinge bağlı olduğunu, basın toplantısındaki soruları.. Hatta içerik ve seviye fakiri Pazar gecesi ekran geyiklerini bile bu girift ilişkilerin belirlediğini... Ancak bunlara rağmen Fenerbahçe’nin son 5 yılda 3 kez şampiyon olup, 2 kez de elinden son anda kaçırdığını... (Belki de kendi eliyle altın tepside sunduğunu)
Neyse! Meseleye bu kadar hakim olsa gelir miydi zaten buraya? Bunlarla uğraşmayı göze alabilir miydi futbolla tüketilmiş koca bir ömür? Pişmiş aşa su katıp, kulağına su kaçırmayalım durduk yerde.
Ön yargılarla, art kaygılarla, yan algılarla adamın zihnini bulandırmayalım. Ortama ayak uydurup kendimize benzetmeyelim ki; hep iman ettiği çalışmaya, o yetmez çok çalışmaya, o da yetmez çok çok çalışmaya odaklansın. Mevcut sisteme değil oynatacağı sisteme, sadece ve sadece futbola, geldiği kulubün ve elindeki takımın artılarına-eksilerine, eksiklerine-fazlalarına kafa yorsun.
Çünkü illüzyon düzeninden ne kadar uzak olursa, Fenerbahçe gerçeğine de o kadar yakınlaşır!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü