GenerAlex!

Haberin Devamı ›
Süper Lig’deki herhangi bir maçın tamamında bulamadığı pozisyonları, ilk 5 dakika içinde bulmuştu Fenerbahçe... Ancak stresine yenildi. Kolay değildi; çünkü kendi Orta Çağ’ını kapatıp, Yeni Çağ’ını açacaktı, Sarı-Lacivert devrim çiçeğe duracaktı.
90 dakikanın sonunda CSKA’yı SSK’ya çevirdi ama Edu’nun kötü şansına ne demeli? Önemli olan ruh değil ‘Rus’ güzelliği mi?!!
Sonra o çok tartışılan, bilerek, kasten ve taammüden Fenerbahçeliler’in gözünden düşürülmeye çalışılan, bu iğrenç oyuna gelenlerin ıslıkladığı, yuhaladığı, dar ağaçları kurduğu Rolex de Souza çıktı sahneye. Hem de ne çıkış!..
‘Acaba’ların stresindeki taraftar resmen uyuyordu ve uyutuyordu. Tribünden gelen ninnilerle sallanan beşikte gözünü bile kırpmayan inatçı bir çocuktu o... Önce önüne düşen topa bir baktı, ikinci sekmeye izin verdi, bu arada kaleye ve kaleciye baktı. Ölçtü, biçti, ‘Gez, göz, arpacık ve yürek’ deyip vurdu... 100 yıllık kâbusa, şanssızlığa, eşiklere meydan okuyarak vurdu.
Bu muhteşem gol, tribünleri uykudan uyandırdı. Yetmedi, ilk yarının son dakikasında bir kez daha sahne aldı. Yaptığı işlerle istatistikleri alt üst etmesine rağmen kendisini aşağılayanlara bir tekzip daha gönderdi. Olağanüstü hareketlerle rakibini safdışı bıraktı, sonra o ana kadar ‘etkisiz eleman’ konumundaki Uğur Boral’a verdi. Bu ‘solak ittifak’la gelen gol, Şeytan’ın kırılan bacağının röntgen filmi gibiydi. Uğur’un 3. golü, ‘şarkılı bir masal’dan küçük bir pasajdı sadece.
Kritik eşik geçilmiştir, kutlu olsun!..