Arama

Popüler aramalar

Galatasaray farkı-2

Haberin Devamı

Son yazdığımız fasıldan, kaldığımız yerden devam edelim. Kim ne derse desin, görüşlerimin sonuna kadar arkasındayım.
Servet meselesine takılmış çoğunluk “Daha iş bitmedi, bu henüz söylenti” diyerek, bonservis bedeli konusundan vurmaya çalışıyorlar. İş bitmişti de, uzama nedeni Marsilya başkanının istifa etmiş olması...
Galatasaray, değerini kendisi pek bilmese de, değer verdiğini hissettiremese de, dışarıya karşı kıymetini koruyabiliyor elindekilerin... Ucuzlamasına, ‘hiç’leşmesine olanak vermiyor. Bu açıdan diğer bütün kulüplerden ayrılıyor. Ha, eğer buna medyayı yönlendirme, kullanabilme diyorsanız, o da saygı duyulacak bir iletişim başarısıdır.
Meira’nın satışına bakalım... Eğer o başarısızlıkla Fenerbahçe’nin ya da Beşiktaş’ın elinde olsaydı en fazla Gordon Shildenfeld olurdu Meira... Diğerleri alırken ve oynatmadan verdiklerinin üstüne ekstra paralar vererek ellerinden çıkarırlardı muhtemelen...
Sivri ve uç bir örnekle sürdürelim. Galatasaray, Fenerbahçe’yi 6-0 ya da 4-0 yenmiş olsaydı, ne hale gelirdi Sarı-Lacivertli kulüp? Sezon daha orada bitmez miydi? Peki bu skorların yaşandığı sezonlarda sıralamalar nasıl şekillendi, hatırlayan var mı?
Galatasaray’a kendi evinde 4-0 yenilmiş bir teknik direktörün ya da futbolcular topluluğunun arkasında durabilir miydi Fenerbahçe? Peki Bursa deplasmanında 5 farklı travmadan sonra, hangi takım şampiyon olabilirdi?
4 yıl üst üste şampiyon olup, UEFA ve Süper Kupa almış takımın futbolculardan hiçbirine jübile yapılmadığı gibi, hoyratça oldu bittilerle kapının önüne konuldular. Peki bir kaç örtülü imâ dışında, kulübünün aleyhinde konuşan bir tek adam var mı?
Yönetimler de taraftar da vefasızlık yaptığı halde, onlar sadakat yemini etmiş gibi kulüplerine vefa yarışında...
Peki Kadıköy yakasında durum ne? Kulüp bir yığın bonservis bedeli ödemiş, yattığı yerden hak etmediği paralar vermiş. Ya bonservissiz serbest bırakılmış ya da gitmek için üste para almış. İmâ ne kelime, imha etmek ister gibi, kan davalısıymış gibi sallıyor babam sallıyor.
Fenerbahçe ‘sinir toplum örgütü’, Galatasaray ise ‘sihir toplum örgütü’ gibi... Bu ağır çelişkileri sadece medyanın tutumuna bağlayan Fenerbahçe taraftarına da söyleyecek bir çift sözüm var: Yemeyin o zaman kardeşim! Siz yedikçe, ıslıkladıkça, yuhaladıkça kulübün elindeki değerler de buharlaşmaya devam eder!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü