Fener'in Uğur'u

Haberin Devamı ›
Fenerbahçe bir sinir harbine çıkmıştı Denizli’de... Şampiyonluğu travmatik bir şekilde bıraktığı yerde, bu kez de yarıştan kopmama stresindeydi. Denizli’de Deniz’siz olmak zordu da, Alex’siz kalmak daha bir zordu...
Zico, son iki senenin uğursuzluğunu Uğur, büyüyü de Yasin ile bozmanın hesabındaydı anlaşılan. Bu hesap da tuttu, Uğur Boral dün gecenin adamıydı. Bilardo gibi golün asisti de Yasin Çakmak’tan geldi.
Bir mahalle maçında bile bulunamayacak gol pozisyonları buldu ilk yarıda. Ancak bunlardan sadece birini gole çevirebildi. Hatta 3 korner 1 penaltı olabilseydi, oyun daha ilk çeyrekte kopardı. Orta hakemin penaltıya aut, yardımcının da taça ofsayt vermesi, futbol literatürüne geçebilecek cinsten bir yorumdu.
Ama ikinci yarıda roller değişti. Tamamen geri yaslanan Sarı-Lacivertliler mahalle takımı havasına büründü. Çok kötü bir gününde olan Denizlispor, neredeyse rakip sahada kamp kuracaktı. Terlemeden, zorlanmadan, yürüye yürüye inanılmaz gol pozisyonları buldular.
Suleymanou, her Fenerbahçe maçında olduğu gibi yine yıldızlaştı. Roberto Carlos’un şimşek hızındaki Deivid’in de akıl dolu vuruşuna geçit vermedi. En geriden yaptığı milimetrik asistlerle de Yusuf’u gölgede bıraktı. Birinde az daha Yasin, Volkan’ı avlıyordu. Fenerbahçe Milano yorgunluğuna, Moskova kaynaklı hayal kırıklığına rağmen, Galatasaray maçı öncesi çok önemli bir galibiyet aldı. Ürettikleri fırsatları mirasyedi bonkörlüğüyle harcamasalar, maç kopacak, kendileri de, taraftarlar da çok önceden rahatlayacaktı.