Fark var!

Haberin Devamı ›
Atanspor-Karşılayanspor maçı gibiydi. Elbette asla ölçü alınacabilecek maç değil. Ancak Daum farkı daha gelişinde fark edilmeye başlanmıştı. Artık iyice belirginleşmeye başladı.
Fenerbahçe yeniden istekli, arzulu, hızlı, dikkatli ve ciddi oynamaya çalışıyor. Yardımlaşma duygusu, takımdaşlık duygusu yeniden oluşuyor. Geçen sezonun kendinden kaçak bezginler ordusu gitmiş, yerine dipdiri ve her futbolcusu ile sorumluluk alan bir takım gelmiş. Elbette daha kat edilecek çok mesafe var.
Çantada keklik gibi görülen bu maçlar, en gergin ve riskli maçlardır. Yenerseniz, elerseniz kimsenin umrunda olmaz da aksi durumda kıyametler kopar. Koca bir sezonu bile murdar edebilir
Şurası çok net: Honved’in, Boluspor takımı kadar bile cesareti, mücadele gücü ve becerisi yok. Ancak bu takıma ikram edilen pozisyonlar ve yenilen gol Fenerbahçe’nin defosudur. Devler Ligi’nde çeyrek final görüp, Avrupa’nın iki numaralı kupasında iki ön eleme maçı oynamak zorunda kalmak da öyle... Lugano’nun boşluğu daha iyisiyle doldurulamazsa, daha ciddi takımlar karşısında telafisi mümkün olmayan sıkıntılar sürpriz olmaz.
Dün akşam ‘Dost’ Santos’u izlemeye hazırlananlar, ‘Okçu’nun şovunu seyrettiler. Soru şu: Güiza mı kendini buldu yoksa arkadaşları mı Güiza’yı? İspanyol, maçı koparan adamdı, hem de insan üstü deparlar atmasına hiç gerek kalmadan... Ancak bana sorarsanız, gecenin adamı hiç kuşkusuz Emre Belözoğlu’ydu.