Çarşı ve Karşı
Haberin Devamı ›
Beşiktaş uğurlu nostalji formasıyla çıkarken, Fenerbahçe de saat 19.07’de sahaya çıkarak yapmıştı uğurunu. Zico’nun ‘kadro’ ezberini bozması, rakibin de kimyasını bozmuş gibiydi. Tümer ile ‘kaptanlık’ misillemesi de yapmamıştı. Siyah-Beyazlılar defansta eski Sarı-Lacivertli Mustafa Doğan’a, forvette ise ‘iğreti kaptan’ Nobre’ye bağlamıştı umutlarını. Gözler Ali Güneş’i de aradı doğal olarak! En azından ilk yarı öyle göründü.Beşiktaş taraftarı ‘akraba’ Ulusoy’u ikinci kez yönetmelik değiştirmek zorunda bırakmamak için olsa gerek, bağrına taş basıp küfretmekten vazgeçti.İki takımın tedirgin ve aşırı kontrollü futbolu, mücadeledeki tadı tuzu götürmüştü. Sarı-Lacivertliler kafa toplarını sektirmezken, en azından kaybetmemek zorunda olan Beşiktaş daha stresli bir görüntü sergiledi. Sarı-Lacivertliler oyunu basket deyimiyle ‘set’e çevirmeyi başarınca, ilk 45 dakika karşılıklı yoklama ve peşrev seanslarıyla geçti. Maçın üzerindeki ölü toprağını ‘Mehmet’ Aurelio’nun 18. dakikadaki, Fatih hocanın ‘sıyırtma’ tabir ettiği vuruşu kaldırdı. Ardından Nobre’nin vuruşu bir tek kişi hariç herkesin kimyasını bozdu; Serdar ‘Cool’bilge.37’de Nobre’nin ‘Mert’liği tutmasa maç o anda Beşiktaş’ın lehine dönebilirdi. Bir kaç dakika sonra Deniz, Ümit Özat’ın ortasına Vierra tarzı ‘şimşek vuruşu’ yaptı, ama topun canı auta çıkmak istedi. Nobre hakkını iki kez kullandı ama Tümer bunları Saracoğlu’na saklamayı tercih etti.56’da Delgado’nun vuruşunu Coolbilge bertaraf ederken, 69’da Deniz’in slalomla getirip, füzeye dönüştürdüğü top ‘Runjeee Runjeee’ engeline takıldı.78’de Ali Tandoğan ‘ahan da gol böyle atılır’ tarifi kılpayı kornere çıkarken, hemen bir dakika sonra Semih Wesson fileleri havalandırdığında, hakemin ‘OHsayt’ bayrağı ile rahatladı Siyah-Beyazlı tribünler.83’te sahanın en iyisi Aurelio’nun kaptırdığı topta azınlıktaki Beşiktaş forvetleri, çoğunluğu elinde bulunduran Fenerbahçe forvetini ‘gafil’ avlayarak devirince, Bobo Yogi’ye selamını yolladı.Fenerbahçe’yi geriye düşüren ama asla ‘geri’ düşüremeyecek bu gol, sıkıntılı futbolun tek meyvesiydı. Artık kozlar Çarşı’da değil, Karşı’da paylaşılacak.