Can yedekleri
Haberin Devamı ›
Açıkçası medyada Zico’nun bu kadro ile çıkacağı yönündeki haberlere, eskimiş bir taktik kurnazlık olarak bakanlardan biriydim.Oynayan çocuklara haksızlık gibi olmasın ama ilk hafta yaşanan şoktan sonra, böyle bir riski üstlenebilmek, düşünce suçu bile sayılabilirdi. Ancak söylentiler gerçek oldu ve tepeden tırnağa farklı bir 11 çıktı sahaya.. Hani amaç nedir çözemedim. Yeni kabine olayındaki bilmece gibi: Jest mi, Rest mi?Tribünlere Roberto Carlos’lu, Kezman’lı kadroyu izlemeye gelen ve her galibiyeti ‘büyük yürüyüş’ün büyük bir adımı olarak algılayan taraftarlar, çubuklunun içindeki ‘can yedekleri’ni sevgiyle ama kaygıyla izledi. Ancak erken gelen şık ve organize goller bile, kafalarındaki soru işaretini gidermeye yetmedi. Yılgınlığa karşı yürütülen çılgın bir başkaldırı operasyonu gibiydi durum.Tribünler bir aksilik olmasın ve hatayı kendimizde aramayalım kaygısıyla, bütün tanıdık ve alışıldık totemlerini eksiksiz yerine getirdi. Çünkü rakip takım, ‘acaba bizi mi küçümsediler?’ kızgınlığıyla maça daha çok motive olabilir, ölümüne asılabilirdi. Ancak bu sıradışı kadro, belli ki Gaziantepspor’un da ezberini ve konsantrasyonunu bozmuştu. Çoğu formaya yeni yeni ısınma, bir kısmı da yeniden kavuşma heyecanı yaşayanlardan oluşan kadro, birinci takımın aksine mücadeleden hiç kaçmadı. Kaçak oynayan bir kişi bile yoktu. Ancak Uğur yine savruk, Can yine dikkatsiz, Volkan yine seyir halindeydi. Bakalım bu sene daha hangi sürprizlerle karşılaşacak Fenerbahçeliler?