Bu maç şaibelidir!
Haberin Devamı ›
Benim için ‘son kale’nin düştüğü yerdir Papermoon buluşması. Hangi amaçla, hangi masumiyetle, hangi iyi niyetle olursa olsun Fenerbahçe’nin Sevr’idir.
O andan itibaren gözümde şaibelidir bu maç. Sivasspor’u falan boşverin, öncelikle Fenerbahçeliler’in gözünde şaibelidir, murdardır. Hiçbir şey ve hiçbir güç beni ve vicdanımı ikna edemez. Hele olayın taraflarından biri Yıldırım Demirören, diğeri de Ulusoy’un tecrübeli yamaklarından ve rüzgara göre yön değiştirip yer kapmaca oynayan Levent Kızıl olunca. Sinan Engin’in ‘pavyon kankası’ Kızıl’dan söz ediyoruz. Hal böyle olunca da ‘kızılötesi’ bir analiz gerekiyor.
Kim nasıl ve niye organize etti, davet kimden geldi, niye icabet edildi bilmem. Ancak eğer teklif Demirören’den gelmişse, Aziz Yıldırım tuzağa düşürülmüştür. Fenerbahçe tuzağa düşürülmüştür. İsmi lekelenmiştir.
Aynı mekanda kotarılan tezgahların haddi hesabı yokken... Utanç sofraları kurulup, kameralara ‘Biz kupayı alalım, Galatasaray’da şampiyon olsun’ denmişken. Üstelik bu sözler söylendiğinde iki takım arasındaki maça 3-4 gün varken. Bu sözlerin sahibi Demirören’ken... Sergen Galatasaray defansını 5’e 2 yakaladıklarında, milyonların tanıklığı önünde topa basıp, orta sahaya dönmüşken... Türkiye Kupası rezil bir senaryo ile elinden alınıp, hastanelere taşınmışken...
Fenerbahçeli futbolcuların dünya umurlarında değilken... Kupa gibi zavallı ve zorlama bir hedefi, büyük bir şeymiş gibi taraftara aktarmaya ve herkesi kandırmaya çalışırken... Medyanın pompaladığı ‘çeyrek asırlık hasret’ zokasını dibine kadar yutmuşken... Bırakın İzmirli de takımını seyretsin, illa İstanbul’a mı gelmek zorundalar. Bu sahte centilmenlik için bu ağır istifhamlara değer mi?
‘Beşiktaş Fenerbahçe’yi yenebilir mi?’ sorusu, şu aşamada çok komik kaçar. Çünkü herkes yenebildiği gibi darmadağın da edebilir. Kadıköy ya da bir başka koordinat fark etmez. Örneklerini, direkten dönüşleri çok gördük. Ancak kendileri de şeytan çarpmışa dönebilir. Çünkü, illüzyonu bir kenara bırakırsak onlar da sallapati ve eğreti bir durumda. Fakat bu saatten sonra kime ne anlatırsan anlat, hangi cümleleri kurarsan kur, masumiyet, o muhataplara çerez yapılmıştır.
Fenerbahçeli futbolcular, namus maçına çıkıyor artık. Evet, namus maçına... En küçük bir dikkatsizlik, en küçük bir mücadele kaçkınlığı, küçük ama kritik bir hata bile onları hayatları boyunca töhmet altında bırakacaktır. Kendilerini yok edercesine, her şeylerini ortaya koymaya mecburlar. Bütün sezon boyunca yatanlar, uyuyanlar, lâmı cimi yok, bu formayı bu maçta aklamaya mecburlar. Bazı kumaşlar su lekesini bile kaldıramaz çünkü; her vicdan ve her hafıza da!