Arama

Popüler aramalar

Bırakamazsın Başkan!

Haberin Devamı

10 yıldır yapılanları, üretilenleri 10 maçla çöpe atmak isteyenler, onlara alkış tutanlar ve onların paralı askerliğini yapanlar... İçerideki tezgah ve düzeneği, dışarıdan tetikleyenler, hatta destekleyenler... Sevr dayatılıyor neredeyse, çünkü bu, Fenerbahçe’nin Kurtuluş Savaşı...
Hatalarınız, yanlışlarınız, yönlendirildiğiniz, yanıldığınız, yanıltıldığınız, çokça da ablukaya alınıp perdelendiğiniz, köreltildiğiniz oldu. Üç kuruşluk yaratıkları, iki satırlık mahlukâtı adam zannettiğiniz de, inandığınız da, sözlerini ciddiye aldığınız da! Hatta onların yüzünden kırılmaması gereken kalpleri kırdığınız da. Bu her liderin kronik açmazı. Fenerbahçe Başkanı iseniz daha katmerli sorun.
Ne ihanetlerden, ne tuzaklardan süzüldünüz, ne darbeler yediniz. Sırtınızdan kurban kesenler de hâlâ fazlasıyla mevcut... Bitmedi, bitmeyecek ve bitmez! Ne tuzaklar, ne tezgahlar bozdunuz. Ne darbeleri, ne belaltı organize saldırıları içe atmak zorunda kaldınız. Bunlar da bitmedi, bitmeyecek, bitmez!
90 yılda yapılamayanı 10 yılda becerebilen biri olarak ne kadar övünseniz de övülseniz de az. Ancak futbol takımı bir türlü sizin verdiğiniz mücadeleye, koyduğunuz vizyona ayak uyduracak kaliteye, kalibreye, bilince ulaşmadı. Ya kadro, ya teknik direktör, ya da futbolcu kalitesi olarak hep geride kaldı. Bazen yanlış tercihlerle, bazen umulmadık hatalarla, bazen de futbolun kendi doğasında var olan şartlar yüzünden hep bir şey eksik kaldı.
Bütün kavganız kayıp yılları, ayıp zamanları telafi etmekti. Fenerbahçe’yi kişilere ve kişilerin cebine bağımlılıktan kurtarmak, ürettiği değerlerle kendi ayakları üzerinde durabilen bir kulüp haline getirmekti. Köy bakkalı düzensizliğinden, çağdaş bir kurum düzenine taşımaktı. Kulübün 5 kuruşunu çaldırmamak, yiyenlerin, yağmalayanların yanına bırakmamaktı. Grup ağalarının rant oligarşisini yıkmaktı. Sıradan bir üyeye cebine elini atmadan, çirkin pazarlıklara oturmadan başkanlık yolunu açmaktı. Kulübü saran mafyozları safdışı bırakmaktı. ‘Spor Kulübü’ gerçeğini, idare-i maslahat için değil hakkını verecek biçimde hayata geçirmekti. Büyük oranda ilerleme sağlandı, ama hâlâ çok yol var.
Şartlar ne olursa olsun, pes edemezsiniz. Başlattığınız devrimi tamamlamak zorundasınız. Binbir meşakkatle üretilen zenginliği pusuda bekleşen yağmacılara terk edemezsiniz. Bu, hem kendinize hem kavganıza hem hedeflere inanan gerçek taraftarlara hem de Fenerbahçe’ye yapacağınız ‘tarihi ihanet’ anlamına gelir.
Bazen devrimi, bizzat ‘devrimci’nin kendisine karşı bile savunmak gerekebilir ki; misyonumuz da budur, merâmımız da!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Bunun adı rezillik!‘’

15 Kasım 2008, Cumartesi 03:30
YAZININ DEVAMI