Arama

Popüler aramalar

Anayasa

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Şu kerli ferli ekran ve köşe insanlarının yakıcı Fenerbahçe kompleksinin altında yatan nedenleri merak etmeyen var mı acaba? Yenilgiler onları nasıl da mutlu ediyor, bayramlık çocuklar gibi şakalaşıp, neşe saçıyorlar.
Doğrucu Davut kisvesine bürünmüş piyasa yapıcıların, ucuz propagandalarla dayattığı yazılı olmayan anayasanın ‘değiştirilemez’ maddeleri aynen aşağıdaki gibidir:
1- Skor ne olursa olsun Fenerbahçe asla iyi futbol oynamamıştır, kesinlikle rakipleri kötüdür. Teknik direktörleri yetersizdir, ‘ince ince’ doğranmıştır.
2- Rakipler mutlaka bir hafta önceden katledilmiş, futbolcularına kart gösterilerek eksiltilmiştir. İlla ki bir bit yeniği ya da çapanoğlu vardır.
3- Fenerbahçe’ye yenilen rakibin teknik direktörü ya da futbolcularından biri Sarı-Lacivert’in ucundan kıyısından geçmişse, kesinlikle şaibe unsuru aranmalı, istisnasız şeref ve haysiyet sorgulaması yapılmalıdır.
4- Fenerbahçe aleyhine sonuç doğuran her düdük, kesinlikle iyi niyetli bir hakem hatası veya şanssızlığıdır. Lehine sonuç yaratan her durum mutlaka kasıtlı bir komplodur. Rakipleri için bunun tam tersi geçerlidir. Hakemlerin yıllardır bu kritere göre ödüllendirilip cezalandırıldığı söylemi ise, kağıt üzerinde doğru görünse bile, iflah olmaz bir paranoyaklıktır.
5- Federasyon veya kurullarında görev alan her Fenerbahçeli taraflıdır. Onların dışında kalanların tamamı kesinlikle tarafsızlık ve dürüstlük abidesidir.
6- Galatasaray’ın güdümündeki her federasyon ve başkanı formasını çıkarmış erdemli bir tarafsızdır. Onların desteklemediği ve istemediği federasyonların hepsi ‘Fenerasyon’dur.
7- Milli takımların başına eski Galatasaraylılar dışında herhangi bir teknik direktör yakışmaz, yakıştırılamaz. Böyle bir durum, olsa olsa Galatasaray’ı içten vurma hamlesidir.
8- Galatasaraylı siyasetçiler takım posterine girmekte, maçlara gitmekte ve Başbakanlık konutuna bayrak asmakta hürdür. Diğerleri Galatasaray’a devlet parasıyla stat yapıp, kira, vergi ve kredi borçlarını silseler bile bu asla onları aklamaya yetmez. Mutlaka Fenerbahçe’yi kayırma derdindedirler.
9- Fenerbahçe’de görev almış ve almakta olan her yöneticinin parası ‘kara’dır, kaynağı da asla belli değildir. Diğerlerininki değil beyaz, beyazın da beyazıdır.
10- Galatasaray’ın yıllardır, yarışın kızıştığı haftalarda rakiplerinin futbolcularına ve hatta teknik direktörlerine talip olup, sezon bitiminde hiçbirini almamasının altında bir şey arayan olsa olsa aptaldır.
11- Medyada tarafsızlık ilkesi ve bunu ispatlama zorunluluğu sadece Fenerbahçeli köşe yazarları için geçerlidir. Diğerleri holiganca yazıp konuşsalar da, tarafsızlıklarını sorgulamaya kalkanlar ilkeldir. Galatasaray başkanına ‘abi’ demek erdemin, Fenerbahçe başkanına ‘sayın’ demek çıkar ilişkisinin göstergesidir.
Gerisi, bu kuralları bilmeyen veya hâlâ uymamakta direnen geri zekâlıların sorunudur!