Arama

Popüler aramalar

Akıl tutulması

Haberin Devamı

Bir hafta arayla mutluluktan havalara uçup, daha sonra üzüntüden dünyadan kopabilen bir hal, yeryüzünde herhalde sadece bu kulübe mahsus. Yüz yıldır camianın genlerine işleyen ve onu korunaksız bırakan bu duygusal ve kırılgan yapı, toplu bir şizofreniye doğru gidiyor. Kendimi bildim bileli bu takım, kendine uygun iyi bir hoca, iyi bir futbolcu bulamaz, asla iyi takım olamaz. Farklı kazansa bile iyi oynamamıştır, iyi oynadığında ise yenilmiştir. Sürekli bir şeyler eksiktir. Şampiyon olur, “İyi futbol oynamadı” ya da “Derbi maç kazanamadı” diye mutsuzdur taraftar. İyi futbol oynar ama zirveden kopar, bu kez de “Sonuç önemli ağabey, sonuç” diye feryatlar duyulur. Hocaları ya köylü, ya stajyer, ya mutsuz, ya ruhsuz, ya donuktur. Anında kelleler istenir, darağaçları kurulur, infazlar ve linçler başlar.Başka takımlardan ‘er’ olarak gelenler, bu takımda iki günde ‘general’ kesilir; kendisini ‘ali kıran, baş kesen’ ilan eder. Sahada kuzu, saha dışında aslan kesilir. İmajları futbollarının önüne geçer. Taraftarı takımın yerlerde süründüğü zamanlarda sahip çıkar, olmazı oldurur. İşler iyi giderken ‘eleştirmen’ kesilir, oluru olmazlaştırır. Manyetik bir duvar gibi önünde duran bu duygusal tuhaflıklar ve çelişkiler silsilesi ile hedef nasıl belirlenir, istikrar nasıl oluşur? Meltem rüzgârı bile kasırga etkisi yapar, şampiyonlukların bile keyfi sürülemez. Haini, rantiyesi ve tuhaflıkları bu kadar fazla bir Fenerbahçe, büyük yürüyüşe böyle devam edemez. Herkesin gönlüne göre takım ve hoca bulunamaz. Hedefi koyar, sistemini seçersin ve ona göre adamlar alıp yoluna devam edersin. Çatlak seslere kulaklarını tıkar, kıra döke ilerlersin.Kulüp bütçesinin 100 milyon dolarları aştığı ve endüstriyel futbolun hakim olduğu bir dünyada, duygusallık sadece ayak bağıdır. Profesyoneller işini en iyi şekilde yapmak, en üst derecede verim ortaya koymak zorundadır. Aksi durumda da amatör ‘ağabey-kardeş’ mantığı değil, profesyonel ‘ödül ve ceza’ sistemi devreye girer.Hakem faktörünü de, federasyon faktörünü de, ittifakları da, hainleri de, ıslıklayanları da, yuhlayanları da sahada yenmek ve dize getirmek zorunda bu formayı taşıyanlar.Fenerbahçe kendini yenemediği sürece kimseyi yenemez. Kendine yenilmediği sürece de kimseye yenilmez. Kimse yakınmasın, sadece kazandığının hakkını versin yeter!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü