Euroleague'de üst üste 2 deplasman zaferi sonrası sahasına dönen Anadolu Efes yenilgiyle karşılaştı. Hiç alışık olmadığımız bir basketbol sergileyen Lacivert-Beyazlılar, Baskonia'ya 18 sayı farkla 77-59 kaybetti, 5 yenilginin 4'ünü Sinan Erdem'de aldı.

Anadolu Efes açısından hiç alışık olmadığımız bir yenilgi, hiç alışık olmadığımız bir basketbol vardı sahada. Milli maç arasına kadar son 6 maçın 5'ini kazanan bir Efes vardı. Özellikle deplasmanlarda harika bir iş çıkaran ekibimiz, ne yazık ki iç sahada aynı performansı sergileyemiyor. Şu ana kadar aldıkları 5 yenilginin, 4'ü Sinan Erdem'de geldi.

Enerjisiz halleri tüm takıma yansıdı

Ara sonrası Miçiç, Beaubois ve Dunston'un dönüş maçıydı. 3 yıldız da normal standartlarının çok altında kalırken, son 8 günde 5. maçına çıkan Shane Larkin'in de ayakta duracak hali yoktu. Bu yıldızların enerjiden yoksun hali bütün takıma yansıdı. Efes'in

periyot skorları, 20-17-13 ve 9. Dakikalar ilerledikçe dibe vuran bir performans sergiledi temsilcimiz, son bir ayın en formda takımlarından Baskonia karşısında. Coach Ergin Ataman, tabii ki oyuncularının performansından hiç ama hiç memnun değildir.

Ama aksi olursa...

Dünkü kaybetme şekli tabii hiç hoş olmadı. Oyuncular bu mağlubiyeti bir uyarı olarak algılar ve reaksiyon gösterirlerse, hayırlı bir yenilgi bile olabilir. Ama aksi olursa, Efes'i çok zor bir sezon bekliyor demektir.

Euroleague’de İspanyol takımlarıyla üst üste oynadığı maçları kaybeden Fenerbahçe Rusya’da hayata döndü. 18-0’lık seriyle öne geçen rakibe karşı direnç koyan Sarı-Lacivertliler, Ali Muhammed’in üçlükleriyle maçı kazandı.

Üst üste 4 İspanyol takımına karşı alınan Euroleague yenilgileri, ardından ligin dibindeki Büyükçekmece şoku sonrası, zor bir deplasmana çıktı Fenerbahçe Beko... Coach İgor Kokoskov’un artık farklı birşeyler denemesi gerekiyordu bu kötü gidişi durdurmak için. Sırp coach maça alışılagelmişin dışında çift oyun kurucu yerine, sadece Westerman ve 4 uzunla başladı. Bu beş, savunmada her pozisyonda oyuncu değiştirmeye uygundu.

Nitekim, Kokoskov oyunun başlangıcında ve ilk yarıda istediğini aldı bu beşten. Vesely, ardından Barthel ikili oyunlar sonrası yakın mesafe atışları bulurken, Sarı-Lacivertliler soyunma odasına 45-32 önde gitti.

Kritik galibiyet

Zenit, ikinci yarıda Fenerbahçe’yi çözdü. Fenerbahçe’nin bu yıl da da devam eden ribaunt sorununu iyi değerlendirdi. İyi basketbol oynamasa da hücum ribauntlarıyla skor sorununu halledip, 18-0 gibi inanılmaz bir seriyle 50-47 öne geçti. Burada Fenerbahçe ortaya karakter koydu. Geriden gelip, 18-0 gibi bir seriyle öne geçen ev sahibine karşı tekrar direnç göserdiler. Vesely, ikili oyunlar ile uzun süre sonra takımı adına skor üretirken, son bölümde Ali Muhammed’in üçlükleri Fenerbahçe’ye çok kritik bir deplasman galibiyeti daha getirdi...

A Milli Basketbol Takımımız, 2022 Avrupa Şampiyonası yolunda, 'ya tamam ya devam' maçı olan Hollanda engelini zor da olsa aştı. Ay-Yıldızlılar, ikinci kez milli formayla sahada olan Larkin'in performansıyla rakibini 73-71 yendi, gruptaki ilk galibiyetini aldı.

A Milli Basketbol Takımımız için ölüm kalım maçıydı. 3'te 0 yaptığımız grupta Hollanda'yı yenmek zorundaydık. Çok iyi oynamasak da Larkin'in önderliğinde, zor da olsa kazanıp umudumuzu son iki maça taşıdık. Daha önce de söylemiştik. Türk Milli Takımı buralarda olmamalıydı. Ama dipten kurtulmak için hala umudumuz var. Ölüm kalım maçını bu şekilde oynamak da hoş olmadı. Gereken mücadele, hırs ve azmi göremedik takımda. Ama bireysel yeteneklerimiz, kalite farkımız ile kazanmayı bildik.

Larkin'den 23 sayı, 9 asist

Larkin, 2. milli maçında 23 sayı ve 9 asistle harikalar yaratırken, uzunlarımız Sertaç ve Alperen'den gelen 22 sayılık katkı galiyibete yetti. Son anlarda 7 sayılık averajı da kapama fırsatı yakalamıştık ama iki maçta takımın en verimli ismi olan Berk'in yaptığı iki hata ile bu şansımızı kaçırdık.

Bu galibiyet de düşündürücü!

Çok yanlış bir zamanda gidilen coach değişikliği de oynanan basketbola yansıdı. Orhun Ene, gelecekte Milli Takım'a faydalı olacaktır ama 4 gün önce göreve geldi. Larkin ve Efes'li oyuncular Kızıl Yıldız maçı için takımdan ayrılıp geri döndü. Çok az beraber çalışma fırsatı bulabildiler. Larkin, takıma, takım da ona alıştıkça oynanan basketbol da ileriye gidecektir. Ama ne olursa olsun, Hollanda gibi bizden iki gömlek aşağıda bir takıma Ankara'da yenilip, İstanbul'da bir basketle yenebilmek çok düşündürücü..

A Milli Basketbol Takımımız, Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde son derece kritik bir maça çıkıyor. Güle oynaya çıkacağımızı düşündüğümüz grupta, Hırvatistan, Hollanda ve İsveç'in arkasında sonuncu sıradayız. 3 maç sonunda galibiyetimiz yok. Bugün Hollanda ile bir kez daha karşı karşıya geliyoruz. Ankara'da 72-65 yenildiğimiz rakibimizle bu kez Hollanda yerine İstanbul'da karşılaşıyoruz. Bu da bizim için şans. Normal şartlarda orada ve burada yenmemiz gereken bir takım karşısında son kozlarımızdan birini oynuyoruz.

Başarı; derece yapmaktır

Bu grupta 3'te 0 ile sonuncu durumda olmamız kabul edilemez. Ama olan oldu artık. Geride üç maçımız daha var. Üçünü de çok rahat kazanacak kapasitedeyiz. Hollanda ile başlayıp, Şubat ayındaki pencerelerde işi bitireceğimize inanıyor ve bu takıma ve teknik ekibe güveniyorum. Fakat bu demek değildir ki, Avrupa Şampiyonası'na gitmek bir başarıdır. 1993 yılından bu yana aralıksız olarak katıldığımız Avrupa Şampiyonası'nda yer almak Türk Milli Takımı için sıradan ve olması gereken bir durumdur. Başarı; orada derece yapmaktır. Bu nedenle, sorumluların şapkalarını önüne koyup neden bu durumda olduğumuzu iyice bir düşünmeleri gerekiyor. Yoksa, Hollanda'yı, İsveç'i yenmek mevzubahis bile olmamalı.

2022 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde Türkiye üçüncü maçında da galibiyetle tanışamadı. Millilerimiz, Larkin'in ilk kez Ay-Yıldızlı forma giydiği mücadelede lider Hırvatistan'a 79-62 kaybetti, 3'te 0 yaptı.

Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri'nin ilk iki maçında Hollanda ve İsveç gibi iki alt sınıf basketbol ülkesine yenilen A Milli Basketbol Takımımız, dün de Shane Larkin'li, Avrupa'nın hiç bir ülkesine nasip olmayan Euroleague oyuncuları takviyeleri ile olmasına karşın Hırvatistan'a karşı hem de İstanbul'da hezimete uğradı.

Elenme riskiyle karşı karşıya

3'te 0 olduk. İnanılır gibi değil. Kağıt üstünde grubun açık ara favorisi olan Milli Takım, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'na gidememe ihtimali ile karşı karşıya. Türk basketbolu günden güne eriyoruz. Kadın milli takımından sonra 12 Dev Adam da elenme riskiyle karşı karşıya. Artık Hollanda ve İsveç'i yenmeye mecburuz. Nereden, nereye... Ankara'da mağlup olduğumuz Hollanda'yı yarın bu kez İstanbul'da ağırlayacağız. Pandemi döneminin şansı da bizim yanımızda. Ama sahada oynanan basketbol hiç umut verici değil.

Şutları kaçırınca...

Coach Orhun Ene, daha 5 gün önce takımın başına geçti. Larkin ilk milli maçını oynadı. Maçın başında Hırvatlar ona çok fazla önlem almıştı. Aslında Larkin, bu savunma riskini çok iyi değerlendirdi. Ama önce Melih, sonra Buğrahan gibi iki şutörümüz maça 8 şut kaçırarak başlayınca, Hırvat savunması başarılı olmuş gözüktü.

Kaybetme şekli hoş değil

Skor bir ara 40-15 oldu. Toplama takım Hırvatistan, hem de kendi evimizde, neredeyse tam kadro olan Ay-Yıldızlı takımımız karşısında 25 sayı fark yakalamıştı. Maç kaybedilir ama kaybetme şekli hiç hoş olmadı.

Anadolu Efes için sezonun en zor deplasmanlarından biriydi belki. Micic, Dunston, Beaubois ve Pleiss gibi ana rotasyonun 4 oyuncusu yoktu. Larkin, Sertaç, Buğrahan, Tolga ve Doğuş, Milli Takım’da oldukları için Efes’le idmana çıkamıyorlardı. Günü birlik olarak Belgrad’a gelmişlerdi. Kızılyıldız ise özellikle iç sahada iyi basketbol oynayan, üst seviye takımları fazlasıyla zorlayan bir takımdı. Ama Anadolu Efes, Belgrad’dan istediğini eksiklere rağmen mükemmele yakın bir basketbolla almayı başardı. Efes, maça 8-0 geride başlamasına rağmen, savunma kararlılığı, hücumdaki harika top paylaşımı ile bir ara 20 farka ulaştığı maçı rahat kazanmasını bildi.

Özgüven kazandı

Moerman 5/6, Buğrahan 2/2, Doğuş 2/3 gibi üç sayı çizgisinin gerisinden ekstra katkılar verirken, Larkin’in 18, Simon’un da 11 sayılık katkısı galibiyeti Efes’e getirdi. Coach Ergin Ataman, sevdiği bu dar rotasyonu müthiş yönetti. Kaybedilmesi halinde belki de normal karşılanacak bir maçtan zaferle ayrılan Efes, en önemlisi özgüvenini kazandı. Bu arada Larkin, Buğrahan, Doğuş, Tolga ve Sertaç, bugün Sinan Erdem’de Hırvatistan karşısında Ay-Yıldızlı formayı giyecekler. Bizden başka Euroleague oyuncularını oynatabilen ülke yok. Hem izin veren kulüplere, hem fedakarlık yapan oyuncularımıza da teşekkür etmemiz gerekiyor.

Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçlarının başlamasına bir hafta kala, Türkiye Basketbol Federasyonu, kadro seçiminde yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle coach Ufuk Sarıca ile yolları ayırdı, Orhun Ene'yi göreve getirdi.

Güne şok ve hiç beklenmedik bir haberle başladı basketbol dünyası. A Milli Basketbol Takımı coachu Ufuk Sarıca, bir hafta sonra başlayacak olan Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçları için kadroyu açıklamak üzereyken, TBF tarafından görevine son verildi.

Larkin'le alakası yok

Larkin iddiaları vardı ama olayın Amerikalı yıldız ile alakası yok. Kadro çalışması yapan Ufuk Sarıca, Euroleague maçları ile aynı döneme denk gelen Milli Takım pencereleri öncesi Anadolu Efes coachu Ergin Ataman'la detaylı bir görüşme yaptı. Shane Larkin, Sertaç Şanlı, Doğuş Balbay, Tolga Geçim ve Buğrahan Tuncer bu maçlar için Milli Takım'a katılacaktı. Sadece Larkin ve Sertaç ikilisi 27 Kasım'daki Hırvatistan maçı öncesi, bir günlüğüne Belgrad'a gidip Kızıl Yıldız-Efes karşılaşmasında görev alıp tekrar Milli Takım kafilesine katılacaktı.

Tolga Geçim anlaşmazlığı

Her şey planlanmıştı ama TBF yönetimi Tolga Geçim'i çağırmanın gereksiz olduğunu ve oyuncunun Efes'te kalabileceğini Ufuk Sarıca'ya bildirdi. Bu konuda bir anlaşmazlık yaşandıktan sonra da Sarıca ile yolların ayrıldığı açıklanırken, Orhun Ene ile anlaşıldı.

Elemelere 1 hafta kala...

Bir saatte Orhun Ene ile görüşme bile ayarlanamayacağına göre önceden planlanmış bir hareket. Eğer federasyon Ufuk Sarıca'dan memnun değilse, neden sözleşmesini 2021 sonuna kadar uzattı? Neden uzunca bir dönemi boşa geçirdi ve turnuvanın başlamasına 1 hafta kala bu yola başvurdu. Nereden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Sarıca ile Şubat ayında kaybedilen İsveç ve Hollanda maçları sonrası yollar ayrılabilirdi. Ama sözleşme uzatıldıktan sonra turnuvaya günler kala alınan bu karar tamamen yönetim beceriksizliği. Olan yine Türk basketboluna olacak.

Anadolu Efes, Khimki karşısında hücum anlamında geçen yıla benzer bir performans sergiledi. Dunston ve Beubois’in yokluğunda, Larkin’i kenardan getiren Ergin Ataman, ikinci yarıda da savunma hamleleri yapınca Efes, zor geçmesi beklenen maçı kolay kazandı. Khimki, iki skorer guard Shved ve McCollum’un 43 sayısıyla Zenit’i deplasmanda mağlup etmişti. Efes, her ne kadar ilk yarı potasında 51 sayı görse de, başta Doğuş olmak üzere bu ikiliyi toplam 1/9 üçlük, 4/10 ikilik isabet oranı ile 16 sayıda tutunca, farka ulaştı.

Efes hücumları ise ilk dakikadan itibaren tıkır tıkır işledi. Simon ilk yarıda 18 sayı atarken, kenardan gelen Larkin 20 sayı üretip eski günlerden esintiler sundu.

Miçiç 10 dakika oynayıp, 5 asist yaptı. Ama ikinci yarıda sakatlığı nedeniyle oynamadı. Umarım ciddi bir şeyi yoktur.

Umarım ivme devam eder

Dunston’un yokluğunda Pleiss’in 7/8 isabet oranı ile 20 sayı atması da galibiyete büyük katkı yaptı. Takıma ilk transfer olduğunda eleştirilmişti. Ardından sözleşmesi uzatılınca eleştirildi. Bu yıl ise onun için kimse bir şey söylemiyor. Çünkü Pleiss, geldiği günden beri aldığı her dakikanın hakkını fazlasıyla verdi. Son derece profesyonel bir oyuncu ve doğru bir karakter. Oynadığı basketbol da ortada. Efes’te kim yoksa, diğeri onu tamamlamaya çalışıyor. Umarım bu ivme devam eder ve Efes, bıraktığı yer olan zirveye emin adımlarla ilerler.