Arama

Popüler aramalar

Art arda Arda

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Arda’nın maç eksiği fark etmez. Çünkü yeteneği fazla. Futbol zekası daha da fazla. En fazlası da yüreği... En alt basamaktan zirveye yerleşen ve bunu yaparken de hiç değişmeyen bir yürek. Bir yürek ki kaybedince herkesten fazla üzülen... Bir yürek ki kazanınca da sevinmekte sınır tanımayan... Lafını kimseden esirgemeyen, yardımlarını kendinden bile gizleyen bir yürek. Sen bu ülkenin bütün renklerini bir araya topladın Arda. Sen gibi bir tane daha gelene kadar bizi sakın bırakma...

Galibiyete inandırdı

Arda’nın mükemmel pasını harika bir bitirici vuruşla taçlandıran Oğuzhan’ın golünden sonra bu skoru ne kadar koruyabileceğimizi düşünmeye başladık. Sebebi de Letonya maçında yaşadığımız hüsran. Ne mutlu ki Arda “Paniğe gerek yok, ben pres de yaparım, golümü de atarım” dedi. Ve inandık. 70 milyon kişi, gelecek olan galibiyet için heyecanlandık...

Caner’in cesareti...

İkinci yarıda oyunun sahamızda oynanması doğal. Dünyanın futbol devi Hollanda yetenekli oyunculara sahip. Narsingh ve Depay beklerimizi zorlarken, Van Persie’nin varlığı da defansımızın öne çıkmasını engelledi. Yaptığımız gereksiz pas hataları işimizi zorlaştırırken, Caner’in cesareti maçı bitirdi. İnatla, topu rakip aut çizgisine taşıyan sol bekimiz, ite kaka kazandığı ikili mücadelelerden sonra, bir de baktı ki pas verebileceği iki oyuncumuz ceza sahasında pusuda. Canını dişine takıp sürüklediği topu da Burak’a ulaştırınca ‘ohh’ dedik. 18 yıldır beklediğimiz ‘Portakal’ı yedik. Ne mutlu bize... Ne mutlu Türk’üm diyene...