Arama

Popüler aramalar

Tribün profili üzerine

Abone OlGoogle News

Trabzonspor, Hüseyin Avni Aker Stadyumu’ndaki son üç maçında, şampiyonluk yolunda kendisine büyük sekte vuran çok önemli puan kayıpları yaşadı.


Denizlispor, Konyaspor ve Galatasaray maçlarıyla, fikstür avantajından olması bir yana, 8 puanlık bedel ödemesine karşın halen büyük yarışın içinde yer alıyor olması, Bordo mavililerin en büyük tesellisi. Ancak bu noktada, Trabzonspor camiasını teselli edebilecek başka bir ayrıntı üzerinde duracağız.

Haberin Devamı

Ligin sonu yaklaştıkça mücadele genelde kızışır ve kimi çevreler yarışta olmaması gereken faktörleri devreye sokarlar. İlginçtir bunu yapanlar, kendilerini en masum kişi ya da kurum olarak sunma çabalarını da başarıya ulaştırırlar. Tribünler hırçınlaşır, sahalar kapanır, cezalar verilir, demeç yarışı hızlanır, yedek kulübeleri tekmeyle paramparça edilir, saha ortasında hakemin yakasına yapışılır, deplasman takımı atağa kalktığında, top toplayıcı yanlışlıkla (!) topun oynandığı bölgeye ikinci topu atar vs.

Bunların büyük çoğunluğu şimdiden başladı bile. Sözü edilen bu faktörlerden en tehlikelisi ve bedeli en ağır ödeneni tribün şiddetidir. Burada Trabzonspor’un değişen tribün profilinin hakkını vermek ve diğer kulüplere örnek göstermek zorundayız. Zira 3 maçta kaçan fırsatlara ve özellikle başka stadyumlarda olsa ciddi sıkıntılar yaratabilecek Galatasaray maçındaki gibi skoru direkt etkileyen hakem hatalarına karşın, ortaya çıkan tablo bunun eseridir.
Sarı kartı gerektirebilecek faulü kaçırdığı (!) pozisyonun golle sonuçlanmasının ardından “dağılan” Yunus Yıldırım’ın, çizgiye çok yakın kale arkası tribünü önünden soyunma odasına gönderdiği Baros’un provoke amaçlı davranışının oyununa gelen bir grubun dışında, bu ve kaybedilen diğer iki maçta çağdaş bir seyirci kitlesine tanık olmanın keyfini yaşadık. Bir de az olan kötü tezahüratı tam bitirebilseler, geçen sezonki “delinin kuyuya attığı taşı” ancak çıkartmış olurlar!

Haberin Devamı

Her şeye karşın Avni Aker’in eksikleri yok değil. Elektrik kesintisi “Bu çağda hala var mı?” dedirtti. 61. dakika uygulamaları abartıldı. Trabzonluların ruhunu okşuyor ama her Trabzonsporlu Trabzonlu değil ki. Ayrıca yağmurlu havalarda balonların uçmadığı, daha önce tecrübe edilmişti, önlem alınabilirdi. Onca hafifliğine karşın “Baros’u yaralayan!” sapları, maçta muhteşem bir görüntü oluşmasını sağlayan bayraklara yapıştırılıp dağıtılabilirdi.