Teofilo'nun Umut'u!..

Haberin Devamı ›
Teofilo’nun Umut’u!..
Seyircisiz maçların klasik esprisidir: Tuzsuz yemekteki gibidir, boş tribünlere oynanan futboldan alınan tat.
Gerçekten öyle ama Türkiye koşullarında artık kanıksadık, geçtik Süper Lig maçlarını, Milli Takımı bile seyircisiz birkaç kez izleyerek, alıştık da. Ama belli ki futbolcu için zor oluyor bu durum, bir konsantrasyon sorunu yaşıyorlar sanki. Yoksa rakip takım köşe vuruşu kullanırken, Alanzinho’nun o boyla ne işi var kendi ceza alanında? Onur topa hakim olduktan sonra önde adam aramaya başlayınca, hocasını isyan ettirir, sessizliğin hakim olduğu böyle bir ortamda hocasından herkesin duyabileceği şekilde fırça yer miydi örneğin!
Glowacki çok rahatlatıyor
İki takım da birbirlerine oyun olarak belirgin bir üstünlük kuramasa da, ilk yarının değerlendirmesi pozisyon bakımından yapılırsa Trabzonspor’un ezici etkinliğinden söz edilebilir. Özden’e takılan Teofilo ve Colman ile şık vuruşunda direği hedef alan Burak, hiç de 4 gün sonra İngiliz devi Liverpool ile oynayacak bir havada gözükmeyen Trabzonspor’a skor rahatlığını daha ilk yarıda sağlayabilirlerdi. Üstelik bütün bunlar rakibe hiç pozisyon vermeden gerçekleşti. Bunda Glowacki’nin çok kritik müdahalelerinin katkısının da hakkını vermek gerek.
Her hamle kazanmak için
Şenol Güneş, ikinci yarıya Yattara ile başlayarak 3. bölgede adam çoğaltmakla belli ki; bu maçı kazanmayı sadece rakip savunmanın hatalarına bağlayarak değil, daha etkili, yaratıcı ve organize hücum organizasyonlarıyla hedefledi. Nitekim Burak sola çekildi, Yattara sağ kanada hareket getirdi. Bu kez rakibe oyun da kabul ettirildi ve pozisyon sayısı arttı. Alanzinho ve Teofilo ikişer kez son vuruş yetersizliği yaşayınca Güneş, bu kez Umut kozunu kullandı. Tercihinin ne kadar doğru olduğu, takımının kendi kalesinde yaşadığı ilk tehlikeden sonra açıkça gözüktü. Teofilo’nun Süper Kupa maçında 3 gol birden atarak yıldızlaşması, “Birlikte oynamaları zor, Umut’a kulübe yolu gözüktü” tezini de büyük ölçüde çürüttü. Umut, iki kez doğru zamanda doğru yerde bulunan Teofilo’ya “Alda at” dercesine pas vererek, “Gerektiğinde tabi ki birlikte oynarız” mesajını verdi.
Kontrolsüz yüklenirsen...
Gariptir Ankaragücü, ani çıkışlar dışında orta alanı geçmeyi yenik duruma düştükten sonra düşündü. Pozisyon da bulmaya başladı. Ancak Trabzonspor gibi bir rakibe kontrolsüz yüklenmenin bir bedeli, vardı ve onu da ödemekten kurtulamadı.