MENÜ

Tehlikeli ilişkiler!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Buraya kadar her şey normalmiş gibi gözüküyor. Bu bir yönetim tasarrufudur. Rakip hangi takım olursa olsun 2-4 YTL gibi bir ücret, 4 büyük takımdan biri konumundaki Trabzonspor için, emsallerinde bu miktar en az 20 YTL’den başlarken çok komik gibi dursa da. Kaldı ki bir Galatasaray maçı ve tribünlerin boş kalma olasılığı yok denecek kadar az. Hasılat geçen sezonki büyük maçlarda 250-400 bin YTL arasında değişirken, bu yıl 100 bin barajının bile zor geçilmesinin nedeni bu olsa gerek. Sorsanız amaç, ekonomik sıkıntı içindeki taraftarın da maçı izlemesini sağlamak. Ama toplu alımlarla bu olanak onların elinden alındığı için bu iş karaborsacılara yaradı. Ayrıca Ücreti 00.00 YTL yazan biletler de tribününe göre 50 ile 200 YTL arasında değişen miktarlarda alıcı buldu. Bu biletler ne demek; birilerinin yakınlarına ya da özellikle birilerine ücretsiz bilet dağıtılması demek. Maraton için bin, numaralı tribün için de 300 dolayında böyle bilet dağıtıldığı söyleniyor. Yönetim Kurulu bu konuda bir açıklama yapabilir, ama “yok” diyemez çünkü bizzat tanık olduğumuz olay var. Bir hekim arkadaşımız karaborsadan almak zorunda kaldığı biletin ücret hanesinde 00.00 YTL yazdığını görünce şaşkınlık geçirdi ve bunun nasıl olabileceğini eskiden yöneticilik yapmış bir arkadaşından öğrendi. Bilet konusundaki bu hatanın çok ciddi bedeli olur. Bir defa 4 YTL’ye bilet satarsanız, önümüzdeki sezon bir tane kombine bilet alan taraftar bulamazsınız. Bu sezonki maç sayısını baz alırsak 4 YTL’den 17 lig, 2 kupa, bir de Şampiyonlar Ligi Ön Eleme olmak üzere 20 maçı izlemek isteyen toplam 80 YTL öder. Ama sezon başında kombine bilet alan kişi Maraton Tribünü için 150 YTL ödedi. Maç günleri olmak üzere 8 ayda 80 YTL ödemek varken, sezon başında 150 YTL kim öder? Bu durumda gelecek sezon kombine bilet satabilir misiniz? Her zaman söylüyoruz, taraftarlık demek maddi ve manevi özveri demektir. Bugün bin 300 dolayında bedava bilet dağıttığınız kişiler, tribünden “El salla el salla, Büyük Başkan el salla!” diye bağırır. Yarın eğer o kadar bilet veremezseniz ya da “artık yeter” diyerek kesmeye kalkarsanız, neler bağıracağını tahmin edersiniz herhalde! Tehlikeli ilişkilerdir bunlar! Bakınız Sayın Başkan, birer birer kaybetmeye başladığınız profesyonelleri belli ki pek dinlemiyorsunuz, ekip arkadaşlarınızın da “saygıdan!” sesi çıkmıyor. Ama ne olur, unutmayın ki artık, kurumsallaşma yolunda büyük aşama kaydetmiş Trabzonspor gibi 4 büyük kulüpten birinin başkanısınız. Bu gibi kurumlarda “Ben yaptım oldu” ile işler yürümüyor.

YORUM YAZ