Teferruat!

Haberin Devamı ›
Söz konusu Trabzonspor olunca, Trabzonlular için gerisi teferruat oluyor. Bunun son örneği Ankara’daki Trabzon Günleri’nde yaşandı. Aynı gün, bir saat aralıkla birinde yönetici, diğerinde de konuşmacı olduğumuz 2 ayrı panel yapıldı. İlkinde konu ‘Trabzon’un Gündemi’ idi ve Trabzon’da yayınlanan yerel gazetelerin sahip ve yöneticileri konuştu. Salon bomboştu. “Geçmişten günümüze Trabzon’da Spor ve Trabzonspor” konulu ikinci panelde ise neredeyse boş sandalye yoktu.
İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin her ilinde, Avrupa’nın her ülkesinde, kısaca nerede maçı olursa olsun Trabzonspor’un yalnız kalmaması, Olimpiyat Stadı’ndaki seyirci rekorları falan, bunların hepsi, ilk cümledeki sözün ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.
Durum böyleyken ve eski başkanlarından Şamil Ekinci’nin adı verilen müzesinde kupa koyacak yer bulunamazken... Süper Lig, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Kupaları sayısına kısa vadede ulaşabilecek 5. bir takım bulunamayacağı açıkken, Süper Lig’de “asansör takım” konumunda olup, zaman zaman yaptıkları geçici çıkışların gölgesinde, Trabzonspor’un büyüklüğünü tartışanlar gerçekten komik oluyor.
Karadeniz’in bağrından çıkmış “Kuzeyin Oğlu” Volkan Konak’ın, tüm ülkenin keyifle izlediği son televizyon programında anlattığı üzere, İngiltere Kraliyet Ailesi düzeyindeki gecede Trabzonspor gündem olurken, bugün büyüklüğünü tartışanlar, bilmem kaçıncı kez düştükleri bir alt ligde, ayak oyunlarıyla geri dönüşün hesaplarını yapıyorlardı. Kaldı ki, “Trabzon Kümeye” diye bağırıp, bugün Bank Asya 1.Lig ve daha alt liglerde yeniden Süper Lig hayalini kuran, birçok kulübün yöneticisiyle birlikte yalnız değiller.
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ın ilk kez ve büyük bir hayranlıkla müzesini gezerken söylediği gibi, Trabzonspor büyük bir camia gerçekten, geçmişiyle, başarılarıyla, taraftarıyla...
Onun büyüklüğünü komik gerekçelerle tartışanlara düşen Trabzonspor gibi bir maziye sahip olacak önlemleri almaktır. Ne zaman kıyaslama yapabilecek duruma gelirler, ancak o zaman bu tartışmalarda taraf olabilirler.
Keza bu kurumu yönetenler de bu büyüklüğün hakkını verebilecek donanıma sahip olmalıdır. Bu konuda hiçbir kaygı taşımayan gerçek sahiplerin kafalarını, küçük siyasi hesaplarla karıştırmaya, “özeleştiri” kavramının ardına sığınıp, kendi icraatlarını dahi küçültmeye kalkışmak, kişilerden çok kuruma zarar verir hatırlatmak isteriz.
Zira, çok net tanığız ki; bütün Trabzonsporlular için, söz konusu Trabzonspor ise gerisi teferruattır. Siyaset, iş, aş falan fark etmiyor inanın.