Taşlar!

Haberin Devamı ›
Sözünü ettiği taş Fenerbahçe kafilesi 1995-96’daki o malum maç için Rize’ye giderken bindikleri otobüse atılan ve Aygün’ün kafasına isabet ettiği iddia edilip, bir dizi ameliyatın (!) ardından medyaya servis yapılmasını sağlayan taş! Mesut Yılmaz Başbakan, rahmetli İsmet Gürbüz Civelek Vali... Çevre illerin güvenlik güçlerini toplayarak Trabzon’da adeta bir savaş ortamı yaratıp, asker polis sayısını seyirciden fazla tutmuşlardı. Sonra da Fenerbahçe kazandı, şampiyon oldu. 10 yıl sonra da Ali Şen konuştu!
Bu seferki, sadist iğrenç bir kafaya mensup el tarafından atılan taş değilmiş, bozuk paraymış. Trabzonspor Resmi Sitesi’nde okuyunca umutlandık. Sitedeki bildiri çağdaş bir anlayışın ürünü, verilen mesajlar mükemmel. Özür yerinde, camiaya umut dozunda... En önemlisi de verilen söz: O parayı atan bulunacak.
O parayı atan bulunup da, Sivasspor maçında sahaya Mehmet Yıldız’a saldırmak için girerek yediği dayakla kalan “dengesiz” gibi bir bedel ödemeyecekse, hiç bulunmasın. Sorun sadece Trabzonspor değil, Trabzon kenti çünkü!
Bir taş da (!) bizden. İlki Fanatik’in dünkü manşetiyle ilgili. Hafta sonu yaşananlar bir cezayı gerektiriyor, buna saha kapatma dahil. Ama geçen sezon Fenerbahçe Galatasaray maçındaki benzer olaya ceza veremezseniz, şimdi sıkıntı yaşarsınız. Sorun bu! Orada maçın başında yardımcının kafası yarılmıştı, dikildi, maç oynandı. Para cezasıyla geçiştirildi. Trabzon’da maçın sonunda oldu olay. Suç saha kapatılmasını gerektiriyor doğru... Hadi gel kapat şimdi sahayı!
Diğer sorun Beşiktaşlı Necip’le ilgili. Ne o göstere göstere, kulübeden kart izni almak! Hani Fair Play? Türk takımlarını, “60’ların futbolunu oynuyorlar” diye eleştirirken, son maçında üstelik eski Beşiktaşlı Mehmet Özdilek’in hakkını, 45. dakikada verilmeyen penaltı ve lehine verilen ofsayt golle yiyen Schuster’in, Mourinho özentisi sadece bu iş, başka bir şey değil. Ama UEFA ekstra ceza vermişti: Mourinho’ya, talimatını sahadaki oyuncularına ileten yardımcılarına, yetmedi, kart gören Sergio Ramos ile Xabi Alonso’ya.
Al başına bir sıkıntı daha!