Arama

Popüler aramalar

Tam bir fiyasko

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Üstelik hala daha neden ve kim tarafından alınmadığı bilinmeyen Zurawski için gözden çıkarılamayan ücretten daha fazla para ödenerek. Gel gör ki bu oyuncu, Bordo-Mavili formayla bir türlü kendini gösteremedi. Artık adına uyum problemi ya da başka bir şey söyleyin ama Jun, tam bir hayal kırıklığı oldu ilk yarıda.Trabzonspor’un mevcut yönetimi büyük vaadlerle geldi görev başına. O süreçteki yerel gazetelerde yayınlanan ilanları, verilen beyanatları ve seçim günü yapılan konuşmaları anımsıyoruz da, oy kullanma hakkı bulunan üyelere hak vermek zorunda kalıyoruz. Yıldızların biri geliyor, diğeri gidiyordu. Başkanın arkadaşı bir, kendi daha fazlasını alacaktı. Yıllardır “Paralı yönetim” arzusuyla atılan, “parasız başkan istemiyoruz” sloganlarının kafalarda yer ettiği bir dönemde Albayrak ve ekibinin onca vaatle seçilmesi sürpriz olmadı da iki rakibinin oyundan fazlasını almasını garipsemiştik. Zamanın Milli Eğitim Bakanı, “Şu okullar olmasa, Milli Eğitimi ne de güzel idare ederdim” demişti ya Albayrak ve arkadaşları da herhalde bugün, “Şu ara transfer bu kadar yakın olmasaydı da, -ya da hiç olmasaydı- biraz zaman kazansaydık” diyordur. Onlar da Jun’un alınma dönemindeki gibi transferde tam bir fiyaskoya imza attıkları için panik halinde bu oyuncuyu elden çıkarma yoluna gittiler ve ilginçtir daha büyük bir hatayla, UEFA Kupası yolundaki rakiplerinden biri olan Beşiktaş’a verdiler. Neymiş efendim, “Sezon sonuna kadar kiralık verdikmiş. Şu kadar parayı ödeyeceklermiş, BJK’tan da para alacakmışız. Kendisine de vereceklerimizle en az 300 bin Euro karımız olacakmış” Ee paralı yönetim bu, hesabını iyi yapar! Bu demek oluyor ki, ya Trabzonspor’un hedefleri arasında en azından bir UEFA Kupası’na katılmak yok, ya da bu arkadaşlar işi bilmiyorlar. Bir Kayserispor kadar olamadılar. Yarıştığı rakiplerine oyuncu vermediler. O kadar istediniz. Fenerbahçe ya da Galatsaray talip olsa “yok” mu diyeceklerdi. “Efendim kontenjan boşalttık” diye savunacaklardır şimdi kendilerini. Ver başka bir takıma o zaman. Bedava kiralık ver yurt dışına, alma 100-150 bin euro ne olacak.Sonra prestij yönü de var bu işin. Sen büyük takımsın sözde. Baksanıza Beşiktaş ile Galatasaray’ın Okan Koç kavgasına. Her gün yeni bir hata yapıyorsunuz. İnsanlar üzerinde hayal kırıklığı yaratıyorsunuz. Biriniz, hatta en yetkililerinizden biriniz, Kayseri yenilgisini hazmedemediğinizi, takımın tarihinde 13 dakikada 4 gol yemediğini, bu formanın ağırlığını taşıyamayan oyuncularınızın olduğunu, paraların zamanında ödendiğini, Galatasaraylı futbolcuların parasız, onurlarıyla ruhlarıyla oynadığını ve kazandıklarını söylüyor. Futbolcularınızı ruhsuzlukla suçluyor. Diğeriniz, aynı gün aynı gazetenin bir başka sütununda Karadeniz Gazetesi, 24 Ocak 2006- “Futbolculara güvenimiz tamdır” diye yönetim kurulu kararını açıklıyor. Sahi siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına, ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Aman ha, bir kişilik kontenjan açıldı diye, izlemeden, tavsiye üzerine kulübü yeni ve ağır maddi yükümlülük altına sokmayın yeter. Umutları kısa sürede tükettiniz, başka bir şey bekleyen yok sizden. En azından şimdilik. Panik hata yaptırıyor çünkü görüyor, yaşıyorsunuz.