Spor Dostluk, Barış, Kardeşliktir

Haberin Devamı ›
Biri gündeme damga vuran Halilhodziç, diğeri de yarın oynanacak Diyarbakırspor maçıyla ilgili. Kalıp kalmayacağı konusundaki açıklamalar, her maç sonrasında ciddi çelişkiler içeren Halilhodziç’in Trabzonspor’daki öyküsünün günlüğünü içeren Czyio rumuzlu ilginç yazı şöyle: -“Sevgili Günlük, bugün İstanbul’da mukavele yapmayı düşündüğüm takımın maçına gittim. İnanılmaz kötü oynayıp, 4 gol yediler. Ama bu takımda beni çeken bir şeyler var, galiba kabul edeceğim. -Bugün başkanla konuştuk. Takımın üç önemli eksiğinin olduğunu söyledi. Biri sakat, öbürünün ayağı kırıkmış. 'Peki üçüncüsü?' dedim. ‘Onu boş ver!’ dedi. Biraz sıkıştırınca, itiraf etmek zorunda kaldı: Şikeli bahisten dolayı 6 ay ceza almış. -Bugün ilk maçıma çıktım. Anlayamadığım bir şekilde bir penaltımız verilmedi, bir de karşı takımdan kendini yere atıp sarı kart görmesi gereken bir futbolcunun hakemi aldatması sonucu penaltı yedik. Takım da zaten çok kötü.Yenildik. -Sevgili Günlük, inanmayacaksın ama burada Sarı-Lacivertli bir takım var; sürekli elle gol atıp duruyor. Başkana ‘biz de öyle yapalım mı?’ diye sordum; ‘Sakın haa!’ dedi. -Bugün sana daha evvel bahsettiğim sarı-lacivertli takımla oynadık. Herkes bizim takımın yenileceğini bekliyordu ama, maç berabere bitti. Hele hakem onları tutmasaydı, yenebilirdik bile. -Uy, uy, uy.... Bugün futbolcularımın arabaları ve işyerleri kurşunlandı. Bir an içimden ‘acaba gideyim mi?’ diye geçirmedim değil. Ama ben bu şehri seviyorum. -Bugün yine Trabzon'da silahlar patladı. Bu sefer de bir papazı öldürdüler. Artık korkmamayı öğrendim. -Bugün nihayet, yarım ağızla da olsa, uzun bir süredir beklediğim mukavele yenilenmesi teklifini getirdiler. Bilemiyorum, eğer kalırsam, şu beni çok seven taraftar için kalacağım." Gelelim asıl konumuza: Halilhodziç’e atfen tutulan günlükte dikkatinizi çekmişse kendisini hayrete düşüren yenilgiler, kötü takım falan değil, iki önemli olay yani futbol dışı gelişmeler. Futbolcuların arabaları ve işyerlerine yapılan silahlı saldırılar ile papazın katledilmesinin yanı sıra gerçekten de son iki yılda Trabzon imajına çok ciddi zararlar veren olaylar yaşandı bu kentte. Yarın da ciddi bir sınavı var Trabzonsporlular’ın, Trabzonlular’ın. Ülkenin bir çok yerinde terörle hiç ilgisi olmayan insanlara yönelik taciz şiddet benzeri uygulamaların bir yenisinin denenmesine engel olacaklarına inanıyoruz. Sporun gerçekten de dostluk, barış ve kardeşlik görevi olduğunu unutmamak gerektiğini düşünüyoruz ve sözü, aynı taraftar sitesinde “zinos-zon” rumuzuyla kaleme alınan şu yoruma bırakıyoruz: “Ülkemizin siyasi iklimindeki "kirlenmenin", sporu ve futbolu da içine çektiğini yaşayarak görüyoruz. Sporu siyasetin malzemesi olarak görenler olabilir, sporu, kirli emellerine ulaşmak adına kardeşi kardeşe düşürme hainliklerinin aracı olarak kullananlar da olabilir. Ama ben her şeye rağmen sahaya futbol oynamak için çıkmış 11 delikanlının özelinde bir kenti ilgisiz sloganlarla aşağılamanın hiç kimseye yakışmadığını, hele bizim gibi bu ülkenin futbol başkentine hiç yakışmayacağını düşünüyorum. Gelin, konuğumuz Diyarbakır'ı alkışlarla, çiçeklerle karşılayalım, sahaya çıkıp, mertçe mücadeleyle, hak ederek 3 puanı alalım ve konuklarımızı yine sportmence, alkışlarla uğurlayalım.. Bunu yapabiliriz, bize yakışan da budur.”Trabzon’un gerçek imajı için başka söze gerek var mı?