Parasıyla değil mi?

Haberin Devamı ›
Eğer İbrahim Yazıcı’ya göre Yusuf bir “meta” ise... Eğer Beşiktaş, sportif değerleri geçtik, ticari ahlaka bile uymuyorsa... Parasıyla değil mi?
Parayı veren Yusuf’u çalar.
Sesini çıkarmadığına göre, “meta olmayı” sindiren Yusuf’a da, antrenman programını uyguladığı ve görüşmek için gittiği takımın kampından, Beşiktaş kampına “paketlenerek” götürülmek kalır.
Olayın özü budur ama konuyu taraflar açısından biraz daha irdeleyelim:
Trabzonspor, taraftarının büyük bölümünün istemediği bu oyuncuya talip olur. Bursaspor, “Sözleşmeli oyuncumuzun neden aklını çeliyorsunuz?” diyeceğine, “Şu kadar parayı verin alın” der. Trabzonspor’un yanıtı: “O kadar veremeyiz, bizim fiyatımız şu.” Bekleme süresi falan derken, Ertuğrul Sağlam Bursaspor’a teknik direktör olur ve Yusuf’u düşünmediğini açıklar. Bunun üzerine Bursaspor kendi önerdiği fiyatın neredeyse yarısını veren Trabzonspor’un teklifini kabul eder. Oyuncu Trabzonspor’un kampına katılır. Sonra da malum gece yarısı operasyonu gerçekleşir.
Trabzonspor’un, bu futbolcuyla ve Bursaspor’la anlaşmasını öğrenen kendi kamuoyunda karşı olanlar bile Yusuf’u sindirmeye başlar. Bu noktada kampından futbolcuyu geri göndermek durumunda kalınması bir zafiyettir.“Anlaştığımız fiyatın iki katını mı verseydik yani!” şeklindeki haklı mazerete kadar, Yazıcı’nın sözlü garantisine karşın işin sağlama alınması gerekirdi.
Şimdi görevleri gündemi değiştirmek! Bu ülkeyi yönetenler, “unuturlar, unuturlar” diyerek halka her şeyi dayatıyorlar. Gazze Saldırı’sından bir gün önce 165 milyon dolarlık silah anlaşması yaptıkları İsrail’in insanlık dışı katliamını bile 10. Dalga ile unutturdular. Kaldı ki Trabzonspor’un 11. Dalga’ya ihtiyacı yok. Herkesin ortak düşüncesi olan sol dış oyuncu beklentisini karşılasınlar yeter.
Bursaspor’uysa artık bu konuda fazla konuşmaya gerek yok. Eğer hala resmi sözleşme imzalamamışlarsa Beşiktaş’a da 3-5 kuruş fazlasına kazık atabilirler. Üzerinde tartışmaya bile değmez.
Beşiktaş’a gelince; sadece son bir haftada Fanatik Gazetesi’ne kurumu uğrattığı zararla iki defa “kapak” olan bir yönetimin sportif ve ticari etik kurallarına uymayan böyle bir girişimine söylenecek tek söz var:
“Gün gelir Yusuf da kapak olur.”