MENÜ

Özü-sözü bir olmak!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Trabzonspor kaptanı, aynı gün ulusal gazetede Milli Takım Teknik Direktörü Ersun Yanal’a, yerel bir gazetelerde de Trabzonspor Teknik Direktörü Ziya Doğan’a övgüler düzmüş. Bu açıklamalar, transfer dönemindeki imza törenlerini aklımıza getirdi. Futbolcu imzayı atar, yeni formasını giyer, öperken objektiflere poz verir, ardından, “çocukluğumdan beri bu renklere aşıktım!” diyerek bombayı patlatır. Bu aşk, sözleşme süresince tazeliğini korur. Bittiği anda profesyonellik devreye girer. Para sorunu çözülmüşse aşk devam eder. Yoksa, gönül rüzgara pardon paraya göre yelken açar. Sonra yeni renkler, yeni bir aşk vs.vs. Şenol Güneş, Fatih Tekke’yi 17 yaşında A Takım’a almış, o dönemlerde beklenen verimi alamadığı halde bütün eleştirilere karşın kadroda tutmuş bir teknik adam. Sonra Güneş gitmiş, Yılmaz Vural gelmiş, Fatih Tekke Altay’a. Geri dönüş ve Giray Bulak dönemi: Fatih Tekke Gaziantep’e. Sonra yine Trabzonspor ve Şenol Güneş Milli Takım Teknik Direktörü. Üstelik Hakan Şükür’ün en iyi dönemleri. Fatih Tekke, yoğun sakatlıklar ile hakem tartaklama ve çeşitli nedenlerle kırmızı kart cezalarından fırsat bulup oynadığı dönemlerde 5 kez Milli takımda, Fransa maçında sahada. Klasik “sakatım” sözü olmasa, belki daha fazla sahada kalacak. - Güneş’in kaderi bu! Oynattığı aslar Fatih Terim’in, gençler Raşit Çetiner’in talebeleriydi! Bugünkülerin tamamıysa Ersun Yanal’ın! Vurun abalıya, Fatih Tekke de vursa ne fark eder ki! - Ama kamuoyunda “özü - sözü bir” futbolcular kategorisinde yeralan Fatih Tekke, Ersun Yanal olmasa, Milli Takım’a seçilemeyeceğini, Ziya Doğan’la da kazanmayı öğrendiğini söylemiş, ilginç. Diğer hocalar, yarınları bekleye! - Bu arada “mücadeleyi bırakmamayı” 10 aydır çalıştığı Ziya Doğan’dan öğrenen oyuncu daha önce milli takıma nasıl alınırdı ki!- Futboluna sözümüz yok. Hakkını verelim, işini iyi yapıyor. Ama “özü - sözü bir olmak” buysa, eyvah!

YORUM YAZ