Neden böyle oldu?

Haberin Devamı ›
Özak, seyahat boyunca birlikte olduğu Başkan Sadri Şener ve diğer yöneticilerin bilgisi dahilinde mi bu işe kalkışmıştı ya da onların haberi yok muydu bilemiyoruz.Ama neresinden bakarsanız şok edici bir gelişme! Düşünebiliyor musunuz, ülke futbolunun temel taşlarından ve 5 şampiyonundan biri Trabzonspor. Yanı sıra bu ve bazı bir iki sezon hariç her daim zirveyi son haftalara kadar kovalayan ender takımlardan da biri konumundaki Trabzonsporlu futbolcuları motive için, puan cetvelinin sondan ikinci takımıyla yapacağı maç öncesi ekstra prim kozu kullanılıyor. Bu nokta esasında sözün bittiği yerdir! Buraya nasıl gelindi? Kimlerin ne kadar bu durumda sorumluluğu var? Bütün bunların bir bedeli olacak mı? E ee tabi ki olacak! Tümcamianın Trabzonspor’u ligin gerçek şampiyonu ilan ettiği 2010-11 sezonu ve kazanılan Türkiye Kupası ile Süper Kupa için, bunlara katkı verenlerin hakkı maddi y a da manevi olarak nasıl verildiyse, olumsuzluklara neden olanlar da maddi ya da manevi bir mutlaka bedel ödeyecekler. Profesyonellere maddi, amatörce bu işe katkı verenlere ise manevi bir fatura çıkması kadar doğal bir şey olamaz.
Kafkas baştan yıprandı
Gelinen noktada tablo ortada ve bu nedenle Başkan Sadri Şener ve ekibinin Aralık’taki olağan genel kurula kadar direnmesi çok zordu. Dolayısıyla Mayıs’ta Olağanüstü Genel Kurul Kararı’nı almak dışında seçeneği kalmamıştı. Çünkü Sadri Şener’in de kredisi dolmuştu. 2008’de yola çıktıktan sonra kendi yönetimini iki kez revize etmiş, yönetim tarzına tepki gösteren bir asbaşkanı eskitmiş, devamettiği asbaşkanla da sırf bu nedenden ötürü sık sık ters düşmüştü. Bu sezon lig şampiyonluğu ve Avrupa kupalarına rken havlu atılmasından sonra elinde kalan ve çok daha zor koşullarda kullanması gereken kozu Şenol Güneş’ti ve istifasını ivedilikle kabul edip, yerine, daha Güneş tesislere gelip eşyalarını toplamadan teknik adam getirip, onun da hiç hak etmediği şekilde yıpranarak göreve başlamasına neden olmuştu. Kulübün borcuyla ilgili rakamların genel kurula sunulan, SPK’ya bildirilen e dedikodusu yapılan boyutuyla çok büyük farklılıklar göstermesi, buna karşın elde edilen olumsuz sonuçlar, büyük paralarla transfer edilen ağırlıklı bölümü yabancı oyuncuların elde kalmaları, para edeceklerin yanlış politikalarla bedelsiz ya da değerlerinin altında elden kaçırılmaları vs. gibi fatura ödemek için sayılacak birçok neden var. Ancaaak! Bunların hiçbiri Sadri Şener’in, kendisine ‘taraftar’ süsü veren kişi ya da kişilerce hakarete maruz kalmasını ya da burada kullanmak istemediğimiz sıfata layık görülmesini gerektirecek bir neden olamaz. Ne Sadri Şener ne de o sıfatı, bizzat kendisinin çok üzgün ve sinirli olduğu bir ruh haliyle layık olduğunu söylediği, yukarıda sözünü ettiğimiz başarılara birlikte ulaştığı kişi asla hak etmemiştir. Trabzonspor taraftarları, Sadri Şener ve yönetici arkadaşları olaya sportif açıdan bakıp, her sportif mücadelenin bir kazananı ve kaybedeni olacağını düşünerek, eylem ve söylemlerini spor etiğine uygun şekilde revize etmelidir.