Ne gerek vardı?

Haberin Devamı ›
Trabzonspor’un en ilginç genel kurullarından biriydi geçmişte yaşanan; üye sayısı 7 binlerde iken sadece 42 üyenin oyuyla başkan ve yönetim seçilmişti. Sonra “ayıp olmasın” diye, Divan Kurulu’nun bilgisi dahilinde bu sayının önüne 2 rakamı eklenmiş ve 242 üye oy kullanmış gibi gösterilmişti.
Kamuoyuna aktarılan, “yorulanlar olmuştur, 3 yıllık süre uzun, yeni yüzler, kan değişikliği vs” gibi gerekçelerle, Divan Kurulu’na sunulan ama heyecan yaratmayan listenin ciddi bir tezat oluşturduğu ortamla gidilen bu Genel Kurul, işte o Genel Kurul’u gölgede bıraktı. 19 bini aşkın üyenin, 5 bin 21’inin de katılma hakkı varken, 139’u genel kurula katıldı.
Birkaç günden beri bir futbolcu için kampanya düzenlerken, bırakın karşı çıkmayı, bir durum tespiti yapma amaçlı fikir sunanları bile manevi linç ile karşı karşıya bırakanlar, kulübün geleceğiyle direkt ilişkili bu toplantıyı yok saydılar. Bu nedenle “yakışmadı“ diyoruz.
Gelelim sorularımıza:
Neden yapıldı bu genel kurul?
Elbette ki niyet iyidir, ama tablo kötü: Başarılı sunumla anlatılan onca güzel işten sonra camiayı silik bir genel kurulla muhatap etmeye, yeni küskünler yaratmaya değdi mi?
Örneğin, en çok ilgi gören icraatlardan biri basketbol hamlesiydi. Bu dalda şehre yaşatılan heyecan haklı alkış aldı. Bunun için kulübe genellikle yük olmayan başkan yardımcısı, liste dışı kaldığını internet sitelerinden mi öğrenmeliydi?
Görünen o ki kurulun yürütmede yükünü çeken üyeleri aynı kişiler olacak. Camianın; “vay be şu da var ha!” diyeceği, kitleyi ardından sürükleyecek yeni katılım da yok. Öyleyse ne vardı kongreye gidecek? İstifacı ve devamsızların yerine yedeklerle yola devam edilirdi. Edilirdi ki; Trabzonspor’a yapılan, “kongrelerin kulübü” yakıştırması pekiştirilmezdi.
“Bir araya gelindi, fikirler dinlendi” deseniz, değil. 2 eski yöneticiden başka söz alan olmadı.
Şener, özetle her şeye rağmen doğru bildikleri yoldan gideceklerinin altını çizdi ki doğrusu da bu. İnsan sormadan edemiyor; öyleyse bu genel kurula ne gerek vardı?