Kötü skor değil!

Haberin Devamı ›
Bu durumda Trabzonspor’a puan, daha doğrusu puanlar gerektiği için gücünü ve futbolcularının bireysel yeteneklerini olabildiğince sahaya yansıtması gerekiyordu. Bu faktörler ortaya, maç öncesindeki öngörülerin aksine, pozisyonu bol, heyecanlı ve seyir zevki yüksek bir futbol çıkardı. Trabzonspor özellikle ilk yarıda bu turnuvadaki en iyi oyunu sergiledi. Bir ara kısa süreli de olsa yenik duruma düşmesine karşın, Avrupai bir anlayışla skordan etkilenmeyip başladığı gibi maçı sürdürdü ve bunun karşılığını almakta gecikmedi, hem de Halil’in muhteşem vuruşuyla. Eşitlik golünün sağladığı moral motivasyon ve kötü başlayan Alanzinho’nun toparlanmasının yanı sıra bu maçın en çok çalışanı konumundaki Colman’ın orta alanda ağırlığını koyması, topun daha çok Bordo- Mavililer’de kalmasını sağladı. Ancak bu durum rakip kalede pozisyon zenginliği yaratacak düzeye ulaşmadı. Yine de Alanzinho ve Burak’la Cesar’da kalan fırsatlar tribünleri heyecanlandırdı. Tıptı Zarate’nin Tolga engeline takıldığı pozisyonda olduğu gibi. İlk 10 dakikalık bölümünde karşılıklı ikişer pozisyonun rakip kalelerde yaşandığı 2. yarıda Şenol Güneş’in Serkan-Adrian değişikliğiyle müdahalesinin adını biz, “Bu maçı mutlak kazanmayı amaçlama” olarak koyduk. Nitekim Adrian, direk talihsizliği yaşamasa amaç hasıl oluyordu da. CSKA maçındaki gibi direğin galibiyeti engellediği bu maçtaki oyuna beraberlik tabii ki üzücü bir skor ancak, teselli edici kuvvetli yönleri var. 1- CSKA maçında olası İnter galibiyetiyle Avrupa Ligi garanti. 2- Fransa’da bir beraberlik bile, gruptan ikinci çıkma şansını da öyle böyle değil, bayağı artırdı.