Korkunun bedeli

Haberin Devamı ›
Daha dikkatli ve ayağa top oynayan Galatasaray, rekor düzeyde pas kaybı yapan Trabzonspor’dan daha derli toplu gözüktü. Kritik noktalardaki eşleşmelerde de konuk ekibin üstünlüğü dikkati çekti. Örneğin Song, Fatih’e göz açtırmadı. Djokaj ve ceza sonrası Gökdeniz ile Szymkowiak etkisiz kaldı. Buna karşın Hasan Şaş ve Ayhan Akman kanatları iyi kullandı. Ümit Karan, Bordo-Mavililer’in son haftalardaki en iyi ismi Stepanov’u iki kez etkili geçti, ilk yarının tek pozisyonu da bunlardan birinde geldi.İlk yarı skorunun iki tarafa da yaramayacağı gerçeğine karşın ilginçtir; iki teknik adam da müdahale için beklemeyi tercih etti. Bir saatlik süre dolarken daha organize futboluyla etkili gelen rakibinin, özellikle orta alandaki üstünlüğünü kırmak için Halilhodziç, ilk müdahaleyi bu bölgeye yaptı. Ferhat’ın yerine koyduğu Hasan, takıma hareket getirdi. Goldeki asisti birinci sınıf, “Gökdeniz’in dönüşü” adı verilen gol vuruşu mükemmeldi.Maç Gökdeniz’in bu golüyle sanki yeniden başladı. Gerets’in Hakan-Aydın ikilisini sahaya sürerken kulübeye çekmek için tercih ettiği Ümit ve Hasan Şaş’ta bu durum hoşnutsuzluk yaratsa da, Galatasaray, kısa süren panikten kurtulup, oyunu yeniden gol öncesi duruma getirdi. Bu sıralarda Halilhodziç’ten rakibin rahat çıkmasını engelleyecek, aldığı riski değerlendirebilecek bir Djokaj-Ömer Rıza değişikliği beklendi ama o nedense düşünmedi. Bu maç için risk olacağı gerçeğine karşın formsuz Tayfun, kanadından dalga dalga gelen rakip atakların golle sonuçlanmasından sonra Ufukhan’la değiştirildi. Eşitliğin Galatasaray’ı “yenemezsen yenilme” mantığıyla oynamaya zorunlu kıldığı, Fatih’in de sahada gezinmekle yetindiği dönemde gerçekleşen Djokaj-Ömer Rıza değişikliği farkını gösterse de geç kalınmıştı bir kere! Korkunun ecele faydası yoktur. Nitekim iki tarafın da korktuğu şey başına geldi. Galatasaray liderliği kaybetti, Trabzonspor da üçüncülük yarışında büyük yara aldı.