Kolay galibiyet

Haberin Devamı ›
Sow’un Tolga, Gökhan’ın da direk engeline takılan vuruşları ilk 20 dakika dolmadan gerçekleşmişti ve bunlar Trabzonspor savunmasının SOS verdiğinin işaretiydi. Nitekim Baroni’nin ceza alanı dışından gol vuruşunu yaptığı andaki rahatlığı bu zafiyetin ürünüydü.
Buraya kadar tamam, bir takım savunmada kötü gününde olabilir diye kabul edelim. Ama o takım aynı maçta hücumda da hiçbir varlık gösteremez ve ilk pozisyonu bulduğu 63. dakikaya kadar rakip ceza alanına girmeyi bile başaramayıp, bu nedenle ilk yarıda uzaktan iki vuruş denemesiyle yetinmek zorunda kalmışsa, bir olağanüstü gelişme dışında o maçta yenilgiyi kabullenmiş konumuna düşer. Böylesi kritik maçı kolay aştığına kendi de şaşan rakibinin teknik direktörüne bir sonraki zoru maça yönelik hamleleri erken yaptırır, tribünlerine de bir şenlik havası yaşatır.
Olcan’ın aşırı top kaybı, Celutska ’nın da sürekli içeriye katetmesi nedeniyle kendi sol tarafından ciddi baskı yiyen Bordo- Mavililer’de Şenol Güneş, 2. yarıya çıkarken öncelikle bu soruna önlem almayı amaçladı. Cech’i sola, Celutska’yı sağa, Serkan’ı da onun önüne çekti. Bu hamleyle oyun bir orta alan mücadele şeklinde devam ederken maçın yıldızı Baroni, Fenerbahçe adına bitirici hamleyi orta alandan kaptığı topu taşıyıp Sow’a aktararak yaptı.
İki farklı yenik duruma düşmek Trabzonspor adına risk almayı gerektiriyordu, aldı da. Serkan’ın Volkan tarafından çıkarılan yakından sert şutu, maça getirmesi olası heyecanı da engelledi ve Fenerbahçe Süper Final’e haklı ve kolay bir galibiyetle başlamış oldu.