Arama

Popüler aramalar

Kaçan balık!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kendileri kaşındılar! Her ne kadar Fatih Terim, “Favori olmakla maç kazanılmaz” diyerek konsantre sorunu yaşanmaması için futbolcularını motive etmeye çalıştıysa da, grup ikincisi Bosna Hersek’in Macaristan yenilgisi haberi gelince “asmıştık” adeta işi. “İkincilik cepte” moduna girmiştik yani. “Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözünü kanıtlamak için “musibet” Brian Said’den bir ölü topta geldi.
Uyandırdılar böylece. Zorunlu Arda değişikliği sonucu Ayhan’ın kadro açıklanmadan önceki “gaf”ını düzeltircesine şık pası, “musibet” sonrası yüksek temponun meyvesini getirdi.
O ana kadar çok kötü oynadık. Yarısını takımlarının yedeklerine teslim ettiğimiz orta alanımızdan beklediğimiz toplar çıkmadı. Sahip olduğumuz toplarla rakip yarı alana geçmemiz birkaç dakikayı aldı. Premier Lig’de paslanan Emre ve Tuncay’dan fazlasını beklemek fazla iyimserlikti.
Hem kendimize geliş, hem de Gökdeniz faktörü, 2. yarının genel olarak ezici üstünlüğümüzle geçmesini sağladı. Hele Gökdeniz’in girdiğinin 30. saniyesinde buluştuğu ilk top ve Hakan’ın iki metreden yaptığı kafa vuruşu var ki. “Gökdeniz daha hazırlıklı olsa, Hakan daha köşeye vursa, maç kopacak ahh!” dedirtecek cinstendi.
Biz, Yunanistan’ın “Bağımsızlık Günü”ne rastladığı için farklı galibiyete daha ayrı bir anlam katarken, Malta’nın “işgalden kurtuluş yıldönümünü taçlandırması” girişimlerine, “ırkçılık” yakıştırması yaptığımız bu maçta, adeta tek kale oynayıp ve cömertçe gol kaçırırken, çabuk çıkan Avrupa’nın futbol fakiri bu ülkesine ikinci kez boyun eğdik. Neyse ki, bir ölü top organizasyonu ve Servet’in kafası 2 dakika içinde imdadımıza yetişti.
Tam da, “yemeden atamayacak mıyız?” diye düşünürken de maç bitti. Kaçan balık iriydi! Bu şu demek: “3M’nin ilkinde fire kontenjanımızı kullandık.”