İyi şeyler!

Haberin Devamı ›
Teknik direktör, kampın başlangıcında “gazetecilerin ısrarı” üzerine yaptığı açıklamada, çok kararlı yüz ifadesi ve dikkatle seçilmiş sözcüklerle, Trabzonspor’un önümüzdeki sezon da şampiyonluğu kovalayacağını ama bunun için yapılması gerekenlerin henüz tamamlanmadığını söyledi. Yönetimden kaleci, santrafor ve santrafor arkası istediğini, Risp’in tedavisinin uzaması, Stepanov’un sakatlığıyla ilgili durumunun belirsiz olması nedeniyle de bir stoper ihtiyacı doğduğuna dikkat çekti. Final cümlesi ise kararlılığının çok net dışa vurumuydu: “Transferler, Trabzon’daki çalışmalara yetişmedi.”Teknik direktörün verdiği süre yarın doluyor. Hadi stoperi geçelim, Erdinç ve Stepanov’da korkulan olmadı. Kaleci ki bizzat teknik direktör talep ettiğine göre”- artık şart, santrafor ve santrafor arkası da alınamadı. Şampiyonluk için bu transferlerin yarına kadar tamamlanması gerekiyordu. “İyi şeyler yazmayacak mısın?” diye yakınan mail dostlarına; “Durum ortada, yorumu siz yapın” diyoruz.7 maçta bir puan almıştı Trabzonspor. Yönetim ve teknik kadro “ateş altındaydı”, asıl hedef teknik kadro olsa da yönetim, “birkaç maçta bir teknik direktör değiştirilmez” mantığıyla haklı olarak işi ağırdan alıyordu. Ama teknik kadronun asıl savunucusu da dönemin başkan yardımcısıydı. Asbaşkan ve 8 arkadaşı Bursa dönüşü, “ya o, ya biz” restini çekmişlerdi ama karşılarında teknik direktörü “aslanlar gibi!” savunan bir başkan yardımcısı vardı. Önce asbaşkanı susturdular. “Ya o, ya biz” dediği teknik kadronun sorumluluğunu verdiler, adeta “al gücün yetiyorsa kendin gönder” şeklinde meydan okuyarak.Teknik kadro kaldı sonunda, başkan yardımcısı ve 5 arkadaşı gitti. Biz teknik kadronun kendisi için “ya o, ya biz!” dediği tarafla “uyum” içinde çalıştığını sanıyorduk ki, yanıldığımız Federasyon Başkanı’nın kampı ziyaretinde ortaya çıktı. Federasyon Başkanı’nın yanında eski Başkan Yardımcısı vardı. Teknik direktör, istifa ederken kılını kıpırdatmadığı, “arkamda durdun, senin için ne yapabilirim?” diye sormadığı başkan yardımcısına, “Beni yalnız bıraktın” diye yakındı. Tıklayın www.medyatrabzon.com’u göreceksiniz, aynen böyle söyledi. Gelin bütün bunların şifresini çözelim:Bu durumda yönetim, teknik direktörün arkasında ama taleplerini parasızlık nedeniyle karşılayamıyor. Değilse; teknik direktörün taleplerine karşın, şampiyonluk için 2. yarının en fazla puan toplayan takımı olan kadroyu yeterli görüyor. Ya da teknik direktörü, eski başkan yardımcısına yakındığı gibi yalnız bırakıyor, taleplerini ciddiye almıyor. Hepsi bir yana, teknik direktör haklıysa, yönetim şampiyonluğu istemiyor. Transferler olmadı diye teknik direktörün bırakıp gidecek hali yok ya, hedef küçültülür, olur biter.Sizce hangisi?“İyi şeyler yazmayacak mısın?” diye yakınan sevgili dostlara: Söz veriyoruz, olunca seve seve!