Arama

Popüler aramalar

İyi ki çekilmemişler!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İzmir Atatürk Stadyumu’nda o Sarı-Lacivert karnavalı gıptayla izledikten sonra, “İyi ki Fenerbahçe ligden çekilmemiş!” demekten kendimizi alamadık. Sorumsuz ağızların, tamamen şova yönelik o sözlerine uyup da, bazı taraftar kesimlerince kızgınlıkla desteklenen bu karar uygulamaya sokulsaydı, o güzel görüntüleri izleme olanağı bulamayacaktık, yazık. İyi ki çekilmemiş Fenerbahçe ligden, iyi ki!Eee böyle işte, ağzından çıkanı kulağın duyacak, duymalı efendim. Hani demiştik ya bir mail dostundan alıntı yaparak; “Taş atıldıktan, söz ağızdan çıktıktan, fırsat kaçtıktan, zaman geçtikten sonra işin telafisi olmuyor” diye, tam öyle işte.“Ulusoy istifa” diye bir Fenerbahçe klasiği haline gelmiş sloganın bolca atıldığı bu maçta, şampiyonluk turunu attıran o bir puanın alınmasına katkı sağlayan 3 büyük hakem hatası “turun gölgesinde” kaldı, “güme” gitti. Hiçbir Fenerbahçeli yönetici demedi ki, “Evet ciddi hakem hataları vardı ama bunlar her zaman olabilir” diye. Halbuki kupanın kaybedildiği maçtan sonra ne “şerefleri” ne de “onurları” kalmıştı iddia sahiplerine göre, “düdük çalanların, bayrak sallayanların ve onları atayanların.” Kazanınca böyle oluyor işte. Demek ki ağızdan çıkanı kulak duyacak, duymalı efendim.Parmaklardan klavyeye, oradan monitöre, ardından gazete sayfalarına ve son olarak okuyucuya ulaşan kelimelere de dikkat etmek, yazdıktan sonra bir değil belki birkaç kez okumak da gerekiyor. Ne demek, “Belki Galatasaray olsaydı ilk yarım saatte 4-0’ı bulurdu!” Bu satırların sahibi “medya mensubu” sıfatıyla bir araya getiriyor o kelimeleri, “amigo” olarak değil, ne ilginç! Koca bir camiayı şikeyle suçlamak bunun anlamı. Ama daha ilginci; o camianın başkanı, kendi yardımcısının, benzer nedenlerle ilgili yaptığı açıklamasını resmi internet sitesinde anında tekzip edip istifasına bir gerekçe daha sağlarken, dıştan gelen bu ağır saldırıya seyirci kalıyor, dikkat ettik 3 gündür sesi çıkmıyor. Yadırgıyoruz o açıklamaları biz de ama son gelişmeler söylem sahibinin kendi açısından, “Madem şimdi böyle, o zaman neden öyle olmasındı!” diye haklılığını ortaya çıkarmadı mı? Alıntı ve öyküler yazıya renk katar. Ama o alıntı ve öykülerle yazının ana konusunu ilişkilendirmek de büyük özen ister. O özeni göstermeseniz, niyetiniz asla bu olmasa da, ortaya anlamsız şeyler çıkar. “Sahnedeki kralın bir ata krallığını verebileceği” söylemine, izleyici sıralarından birinin “eşeklik etmesi!” gibi.Yok arkadaş, ağzınızdan çıkanı kulağınız duyacak, duymalı...