MENÜ

İstifa üzerine

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Birileri hala kabul etmekte zorlansa da, Trabzonspor, Türk futboluna damgasını vurmuş, Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış, Avrupa’da bu ülkeyi başarıyla temsil eden takımlar arasında üst sıralarda yer almış, ciddi krizler geçirdiği dönemlerde bile bu özelliğinden ödün vermemiş büyük takımlardan biridir ve burada da bir-iki yenilgiyle “kelle isteme!” yanılgısına düşülmemelidir. Bu nedenle Fenerbahçe maçı sonrası, hadi belli gruplara alıştık diyelim de özellikle VİP diye nitelendirilen tribünden, Genel Kurul kararı almış bir yönetimi istifaya davet etme yöntemini, çok ciddi biçimde kaygı verici bulduk. O tribündekiler ki; büyük çoğunluğu ya eskiden yönetici olarak görev yapmış ya da bundan sonraki yönetimler için potansiyel adaylardır, içlerinden bazılarının, başkan başta olmak üzere bu kulübü yönetmeye çalışanlara yönelik küfürlerini, diğerlerinin de bunlara tepkisiz kalmalarını çok yadırgadık. Hele Genel Kurul hazırlıklarının yoğunlaştığı şu dönemde istifa davetini ise çok komik bulduk. Gelelim Ziya Doğan’a; maalesef yönetimindeki Trabzonspor, yine çok önemli bir maçı kaybetti. Kendisi de diğer kaybedilen önemli maçlarda olduğu gibi, Fenerbahçe karşısına da çıkardığı savunma ağırlıklı kadrosuyla eleştiri oklarının haklı olarak hedef tahtası oldu. “Korkaklık” suçlamalarının haklılık payını artırdı. Bütün bunlara karşın Ziya Doğan’ın bırakın istifasını talep etmeyi, tartışılmasını dahi yanlış bulduğumuzu belirtmek isteriz. Elbette ki kendisi, daha 3 hafta önce yaşadığı Galatasaray deneyiminin ardından Fenerbahçe’ye karşı da benzer hatalarla maçın kaybedilmesine yönelik özeleştiri yapacak, bazı maçlarda en iyi savunmanın hücum olduğunu, iyi savunmanın sadece savunmacı özelliği bulunan oyuncularla değil, takım oyunuyla yapılmasının çoğu kez avantaj olduğunu kabullenecek, yararlılıklarıyla etkili oyuncular yerine yetkili oyuncuların (!) tercih edilmemesi gerektiğinin zamanı geldiğini görecektir. Ayrıca direkt oynadığı iki maçta 4 gol atan Yattara’nın takım savunması olmasa da kullanılmasının bir avantaj olduğunu kabullenmeme inadından vazgeçecek, zaman zaman oyundan kopmasına ve kötü oynamasına bazı yetkililere (!) olduğu kadar tahammül edebilecektir. İnanıyoruz ki o zaman Trabzonsporlular’a geçen sezonun ikinci yarısıyla birlikte verdiği heyecanı yeniden yaşatacaktır. Bütün bu nedenlerden ötürü ısrarla diyoruz ki; Trabzonspor büyük bir camiadır. Burada da bir yenilgiyle teknik direktörün ve yönetimin istifası söz konusu olmamalıdır.

YORUM YAZ