MENÜ

Henüz her şey bitmiş değil!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Mevcut yönetim anlayışı ve koşullarıyla genel kurulda insanların ruhunu okşayan, geleceğe yönelik umutlarının artmasını sağlayan tatlı ve de oy amaçlı genel kurul söylemlerindeki “Büyük hedeflere” ulaşılmasının güçlüğü yavaş yavaş herkesi karamsarlığa itmeye başladı. Geçtiğimiz sezon ya da sezonlarda yaşanan gelişmelerin yanı sıra, henüz teknik direktör bulamamanın doğal sonucuyla ilişkili transferdeki kaplumbağa hızını andıran çalışmalar, taraftarı geçtik, kurumla sözleşmesi olan futbolcularda da bir yılgınlık oluşturdu. Artık kaptanlar dahil, soru sorulan ve mikrofon ya da ses kaydedici uzatılan hemen her oyuncu, devam eden sözleşmelerine karşın, rahatlıkla, “Çok ciddi teklifler alıyorum. Eğer kulübümün menfaatine de olacaksa bu teklifleri değerlendirebilirim!” gibi beylik sözlerle, gitmeye yönelik taleplerini dile getirmekten çekinmemeye başladılar. Bu yönetim “yıldız transferi” dedi, “büyük başarılar için çok güçlü bir kadro” sözü verdi, devre arasında yıldız bir yana transfer edilen futbolcularda ciddi hayal kırıklıkları yaşattı. Djokaj’a kulüp aranıyor, Ömer Rıza’nın ve Fatih Akyel’in takasta kullanılması formülü ortaya atılıyor, Ahmet Şahin ortada kaldı, Ergin Keleş ve Ali Güzeldal şans bulamadı, Ferhat mutsuz, bir Stepanov var istikrarlı ve kalıcı. Giden yönetimin Eller ve Thomas Jun’undan daha büyük hayal kırıklıkları yani. “Stadyum” dediler, bir ara konuyu gündeme taşıyıp unutturdular. “Paralıyız” dediler, “parasız” Özkan Sümer ve Atay Aktuğ yönetimleri kadar katkı sağlayamadılar. Krediyle kulübü yönetmeye çalışıyorlar. “Kurumsallaşma” konusunda sınıfta kaldılar. Profesyonelleri bir bir gönderdiler, yerlerini dolduramadılar. Borsaya açılmış bir şirket düşünün, genel müdürü yok, finans müdürü yok. Ekonomiyle ilgili plan program el yordamıyla yapılıyor ya da yapılamıyor. Mevcut Teknik Direktörü, olmadığı sonradan ortaya çıkan “B Planı!” tehdidiyle kaçırdılar. Yenisini bulmakta zorlanıyorlar. Bir gün “yerli”, ertesi gün “yabancı” diyorlar, bunu da geçtik, aynı gün birileri “yerli” diyor, diğerleri yalanlıyor. 5 aylık icraatıyla tam bir hayal kırıklığı yaratan Albayrak ve arkadaşlarının bir silkinmesi, Trabzonspor gibi bir kulübün nasıl yönetileceği konusunda biraz daha kafa patlatması gerekiyor. İşte fırsat; bugün Trabzonspor Divan Kurulu’nun 16. Olağan Genel Kurul toplantısı yapılacak. Eminiz ki bu konuların hepsi orada gündeme gelecek. İyi niyetlerinden asla kuşku duymadığımız ve sadece şimdilik “başarısız” bulduğumuz yönetimin, bugün başarısızlığın nedenlerini anlatmaları ve bundan sonrası için bir güvence vermeleri gerekiyor. Kulübün ileri gelenleri de bu toplantıya eksiksiz katılıp kaygılarını, düşüncelerini ve önerilerini dile getirmek zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Sokakta konuşmak yok, işte konuşulacak yer.

YORUM YAZ